Eskişehirspor'un başarılı futbolcusu Kerim Deler katıldığı bir sosyal medya programında şu ifadeleri kullandı;
“Her camianın beklentisi farklı oluyor. Daha sezon başında transferler açıklandığında zaten hedef belirlenir. Grubumuzda Manavgat, Akşehir ve Ereğli de hedef takımlardı. Birçok camiaya gidin, herkesin hedefi şampiyonluk olur. Kimse lige başladığında "Bu sene düşmeye mi oynayacağım?" demez. Ya da "Benim hedefim orta sıralar" demek istemez. Ama hissettirmek vardır. Geçen sene biz bunu Allah’a şükür Çorlu’da yaşadık ve sonu şampiyonluk oldu. Orada da ciddi rakiplerimiz vardı. Gölcükspor gibi hedefe kurulmuş takımlar vardı. İki takım arasında geçti lig. Şampiyon biz olduk. İnşallah bu sene de aynı şey bize nasip olur. Yine iki takım arasında geçiyor ve yine bize nasip olsun isteriz.
Daha sezon başında kadrolar oluşturulurken, hoca transferinden yönetim kadrosuna, planlamalardan tesislere kadar her şey bir bütün olarak değerlendirilir. Zaten size hedef, daha transfer olduğunuzda anlatılır. Biz de bunu bilerek buraya geldik ve gerçekten hissetmek için iki antrenmana çıkmanız yeterli oluyor. İnsanların sizi şehirde nasıl karşıladığını bir çay içmeye ya da kahve içmeye gittiğinizde bile anlarsınız. Mesela bu sene yaşadığım bir şeyi başka hiçbir yerde yaşayacağımı sanmıyorum. Süper Lig’de bile böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Bir gün bizi bir ilkokula götürdüler. O okulun her hafta kutlanan bir Eskişehirspor günü varmış ve bizi davet ettiler. Bir futbolcu olarak birçok müsabakaya çıkar, finaller oynarsınız, rekor kırarsınız ama o gün yaşadığım duyguyu, gördüğüm sevgiyi başka hiçbir yerde bulamadım.
Manavgat Belediyespor maçı öncesi soyunma odasına girdiğimizde yaşadıklarımız hayatım boyunca unutamayacağım bir anıdır. Odaya çocukların hazırladığı şeyler bırakılmıştı. Küçük yaşlardaki çocukların hazırladığı bileklikler, yazılar, hatta resimler… Böyle bir şeyle ilk kez karşılaştım. Kulüpler ya da teknik ekipler tarafından hazırlanmış şeyler görmüştük ama bir okul tarafından hazırlanmış bu jest bambaşkaydı. O an insan duygulanıyor, hâlâ düşündükçe etkileniyorum. Bu özel anlar, nerede oynadığınızı ve nasıl bir hedefte olduğunuzu anlamanızı sağlıyor.
Burada sadece bir şampiyonluk mücadelesi vermeyeceğiz. Kazanacağımız şampiyonluk, Eskişehir’deki gençlerin önümüzdeki 10 yılda bir hedef belirlemesine vesile olacak. Biz bir kapı açacağız ve bu kapıdan belki de bizim çocuklarımız, taraftarın çocukları, yönetimin çocukları geçecek. Aslında Eskişehir gibi bir şehrin umuduyuz. Bu yüzden hedefimizin şampiyonluktan başka bir şey olmayacağını buradan bile anlayabilirsiniz.”