Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

“Kanunlara göre kentsel dönüşüm yapmak, görev ve yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndadır. Belediye Kanunu'nun 73. maddesine göre de Büyükşehir Belediyesi bazı yerleri dönüşüme tabi tutabilir. İlçe belediyesinin bu konuda 1 santim yetkisi yoktur. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, kanunlara bakmalı ve ezbere konuşmamalıdır. Laf üreterek polemik yapmasın. Eskişehir’de kentsel dönüşümün tek sorumlusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'dır. 2011’de Gündoğdu’da karar alınmıştır. 2024 yılına geldik, hiçbir şey yapılmadı. Gündoğdu’daki kentsel dönüşümü Eskişehir Büyükşehir Belediyesi neden yapmadı diyorlar. Odunpazarı neden yapmıyor diyorlar. Dedikodu çıkararak iş yapmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir iş değildir.

Sanayi Çarşısı 2017 yılında afet riskli alan ilan edildi. Bu konuda da yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndadır. Bakanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hükümeti yönetiyor. 10 bakan değişti, hiçbiri bir tane plan yapmadı. İl başkanlarının ve AK Parti Eskişehir milletvekillerinin de kılı kıpırdamamıştır. Sadece oradan CHP’li belediyeleri eleştirme yönünde dedikodu üretmeye çalışmaktadırlar. Vadişehir - Ihlamurkent bölgesinde yapılan TOKİ konutları, 2019 yılında kurası çekilen konutlardır. 2024 yılındayız, henüz teslim edilmedi. Teslim edileceği söyleniyor.

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’a şunu soruyorum: Oradaki apartman sakinlerinin ödemek zorunda oldukları apartman aidatı kaç para olmuştur? Bu apartmanın yöneticileri kimlerdir? Bu yöneticilerin Adalet ve Kalkınma Partisi ile uzaktan yakından alakası var mıdır? 5 bin küsur lira aidat, 5 bin küsur lira TOKİ taksidi ödemek zorunda olan bir asgari ücretli, kalan 7 bin lira ile nasıl geçinecektir? Bunun formülünü ne Mehmet Şimşek, ne Recep Tayyip Erdoğan, ne de Gürhan Albayrak bilir. Bu tamamen polemiktir, laf salatasıdır. Bizim bunlarla uğraşacak zamanımız yoktur.

Biz, kendi gücümüz ölçüsünde yapabildiğimiz kentsel dönüşümü yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar yapabilirsek yapacağız. Bunlara inat yapacağız. Sonunda da bize gelerek 'Birlikte yapalım' demek zorunda kalacaklar.”