Kalıcı yaz saati uygulaması, Türkiye’de 8 yıldır süregelen tartışmaların merkezinde yer alırken, Prof. Dr. Taner Demirer’den çarpıcı bir uyarı geldi. Prof. Demirer, bu uygulamanın biyolojik ritmi bozarak kansere yakalanma riskini artırdığını belirtti. Türkiye, 8 Eylül 2016’da kalıcı yaz saati uygulamasına geçmiş ve bu uygulama, vatandaşlar ile hükümet arasında farklı görüşlere neden olmuştu. Vatandaşlar, "karanlıkta evden çıkıp karanlıkta eve dönüyoruz" diyerek uygulamadan rahatsız olduklarını dile getirirken, hükümet ise kalıcı yaz saati uygulamasının enerji tasarrufu sağladığını savunuyor.
Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Taner Demirer, kalıcı yaz saati uygulamasının biyolojik ritmi bozduğunu ve bunun kanser vakalarının artmasında önemli bir etken olduğunu söyledi. Demirer, "Şimdi biyolojik ritmi bozduğunuz zaman, yani kalıcı yaz saatini uyguladığınızda, hücredeki DNA tamir mekanizmasını bozuyorsunuz. DNA tamir mekanizması çok önemli; DNA kendini tamir edemezse hücre kanser hücresine dönüşüyor" ifadelerini kullandı.
Kalıcı yaz saati uygulamasının, Türkiye’de kanser vakalarının artışında önemli bir rol oynadığını vurgulayan Demirer, bu duruma karşı yetkililere çağrıda bulundu. Demirer, "Ben buradan bürokratları, hükümet yetkililerini uyarıyorum. Lütfen bu kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçsinler. İnsanlarımızın biyolojik ritmini bozmasınlar; biyolojik ritim çok önemli. Mutlaka yaz-kış saati uygulamasına geri dönmemiz gerekiyor. Kanserlerimiz de arttı ve bu artışın en önemli faktörlerinden biri bu" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Taner Demirer'in açıklamaları, kalıcı yaz saati uygulamasına yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi. Vatandaşlar, biyolojik ritmin bozulmasının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinden endişe duyarken, Prof. Demirer’in bu açıklamaları konunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi.