Türkiye Kadın Millî Futbol Takımı’nın Eskişehirli forvet oyuncusu Birgül Sadıkoğlu 2Eylül Haber’den Tuğba Aktay’a konuştu. İspanya’nın Sporting Club takımında oynayan forvet oyuncusu Sadıkoğlu, “Bugün hayal bile edemeyeceğim yerdeyim. Ama bir gün Real Madrid veya Barcelona’da oynamayı hedefliyorum” dedi.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

24 yaşındayım. Eskişehir’de doğdum. Futbola 10 yaşında beden eğitimi öğretmenim Rıfat Çiçek sayesinde başladım.14 yıldır aktif futbol oynuyorum. Gerek yurt içi gerek yurt dışında birçok kulüpte forma terlettim. Üniversiteyi okumaya çalışıyorum ama çok fazla gidemediğim için kalıyor. Şu an Nişantaşı Üniversitesi Eğzersiz ve Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisiyim. 2018 yılına kadar Eskişehir’in çeşitli takımlarında forma giydim. Daha sonra Süper Lig ekiplerinden Konak Belediyespor'a transfer oldum. 2020-2021 sezonu için Ukrayna takımlarından WFC Zhytlobud'e transfer oldum. Bu takımla Ukrayna Şampiyonluğu yaşadım ve Avrupa Şampiyonası'nda son 16'ya kalma şansı elde eden takımın bir parçasıydım. Galatasaray SK ile anlaşarak Türkiye Ligi'ne tekrar geri göndüm. Galatasaray SK'da bir buçuk sezon bulundum ve Ankara ABB FOMGET Takımı’na transfer oldum. Yarım sezon kaldım ardından İspanya Tenerife takımına transfer oldum. Şimdi de İspanya'da Sporting Club'te Huelva Kulübü'ne imza attım. 15 yaşında Ülker Elit Futbol Köyü'nden U17 Milli Takımı'na seçildim. U-17 kategorisinde 17 maç oynadım ve U-19 yaş grubunda 17 maçta görev aldım. Hala görev yapmakta olduğum Kadın Futbol A Milli Takımı'nda ise 36 maça çıktım. UEFA Uluslar C Ligi Grup aşamasında oynadığımız 6 maçta da görev aldım ve ardından Uluslar B Ligi Grubu’na yükseldik 6 maçta görev aldım ve şimdi de Play Off'a katılıyoruz. Toplamda 70 defa ay yıldızlı formayı giydim ve  giymeye devam ediyorum. Toplamda 204 maça çıktım ve 158 gol attım.

24 yaşındayım. Eskişehir’de doğdum. Futbola 10 yaşında beden eğitimi öğretmenim Rıfat Çiçek sayesinde başladım.14 yıldır aktif futbol oynuyorum. Gerek yurt içi gerek yurt dışında birçok kulüpte forma terlettim. Üniversiteyi okumaya çalışıyorum ama çok fazla gidemediğim için kalıyor. Şu an Nişantaşı Üniversitesi Eğzersiz ve Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisiyim. 2018 yılına kadar Eskişehir’in çeşitli takımlarında forma giydim. Daha sonra Süper Lig ekiplerinden Konak Belediyespor'a transfer oldum. 2020-2021 sezonu için Ukrayna takımlarından WFC Zhytlobud'e transfer oldum. Bu takımla Ukrayna Şampiyonluğu yaşadım ve Avrupa Şampiyonası'nda son 16'ya kalma şansı elde eden takımın bir parçasıydım. Galatasaray SK ile anlaşarak Türkiye Ligi'ne tekrar geri göndüm. Galatasaray SK'da bir buçuk sezon bulundum ve Ankara ABB FOMGET Takımı’na transfer oldum. Yarım sezon kaldım ardından İspanya Tenerife takımına transfer oldum. Şimdi de İspanya'da Sporting Club'te Huelva Kulübü'ne imza attım. 15 yaşında Ülker Elit Futbol Köyü'nden U17 Milli Takımı'na seçildim. U-17 kategorisinde 17 maç oynadım ve U-19 yaş grubunda 17 maçta görev aldım. Hala görev yapmakta olduğum Kadın Futbol A Milli Takımı'nda ise 36 maça çıktım. UEFA Uluslar C Ligi Grup aşamasında oynadığımız 6 maçta da görev aldım ve ardından Uluslar B Ligi Grubu’na yükseldik 6 maçta görev aldım ve şimdi de Play Off'a katılıyoruz. Toplamda 70 defa ay yıldızlı formayı giydim ve  giymeye devam ediyorum. Toplamda 204 maça çıktım ve 158 gol attım.

BİZİM AİLEDE FUTBOL GENETİK

Futbolu neden seçtin, bir kadın olarak futbola olan merakın nereden geliyor?

Kendimi bildim bileli futbol oynuyorum. Sokakta oynamaya başladım. Sanırım bizim ailede futbol genetik. Benim annem de futbol oynamış kafa toplarına annemle birlikte çalışıyorduk.

Futbola kaç yaşında başladınız? İlk olarak hangi takımda oynadınız?

10 yaşında beden eğitimi öğretmenim Rıfat Çiçek sayesinde futbola başladım. Okulun koridorlarında bana top atıldı, kontrol edip attım o sıra beden eğitimi öğretmenim Rıfat Çiçek gördü tekrar yaparsan seni takıma alacağım dedi top attı ve tekrar durdurup attım böylelikle benim futbol serüvenim başladı.

Futbolculuğa olan ilginizi aileniz nasıl karşıladı. Sizi destekledi mi?

Az önce belirttiğim gibi annem de futbol oynamış. Şimdi maçlarımı heyecanla takip ediyor. Ablam da okul takımında kalecilik yapmıştı o da maçlarımı kaçırmıyor her zaman beni destekliyorlar bu konuda şanslıyım.

Eskişehirspor maçlarına gittiniz mi?

14 ve 15 yaşlarında beden eğitimi öğretmenim Rıfat Çiçek ile birlikte Eskişehirspor maçlarına sık sık gidiyordum.

Eskişehir’de hangi kulüplerin formasını giydiniz?

Eskişehirspor'da ve Eskişehir Öncü Spor Kulübü'nde forma giydim.

İspanya’ya uzanan futbol hayatınızda size en büyük desteği kim verdi?

Ailem başta olmak üzere beden eğitimi öğretmenim Rıfat hoca, milli takım antrenörlerim ve yakın arkadaşlarım.

Milli takımda kaç kez forma giydiniz?

U17, U19 ve A Milli Takım olmak üzere 70 defa forma giydim ve giymeye devam ediyorum.

İspanya’ya transferiniz nasıl gerçekleşti. Size teklif geldiğinde neler hissettiniz?

Biraz da ben çabaladım diyebilirim. İspanyol menajer buldum ve videolarımı attım. Yurt dışında oynamak istediğimi belirttim. Sürekli bana takım bulabilir misiniz diye mesaj attım en sonunda bir takımdan haber geldiğini söyledi çok mutlu olmuştum ve heyecandan içim içime sığmamıştı.

İspanya’ya alışabildiniz mi? Zorluk çekiyor musunuz?

Alışmam biraz zaman aldı diyebilirim. Çünkü ne İngilizce ne de İspanyolca bilmiyordum. Sürekli translate ile anlaşıyordum. Daha sonra online ders almaya başladım İspanyolca hala derslerime devam ediyorum. İspanyolca öğrenmek istiyorum. İlk ayım zor geçmişti. Her şeyi göze alarak gelmiştim zor olacağını biliyordum.

İspanya’da en çok özlem duyduğunuz şeyler neler?

Kesinlikle yemeklerimi çok özledim. Yemek yapma konusunda biraz sıkıntı yaşadım :) Ailemi, arkadaşlarımı ve hocalarımı da özledim. Şimdi bana trip atmasınlar bizi özlemedin mi diye :)

24 yaşında büyük hedeflere ulaştınız. Bundan sonraki hedefiniz nedir?

Daha yolu yarıladım diyebilirim. Ben büyük hedefleri olan bir futbolcuyum. Şu an da önceliğim İspanya'da iyi bir sezon geçirmek sonrasında 3 sene içerisinde Liga F'den Real Madrid veya Barcelona takımlarından birine transfer olmak. Bunun yanında iyi bir rol model olabilmek.

Futbol dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Konserlere gitmekten, yakın arkadaşlarımla buluşup kahve içmekten, ailemle pikniğe gitmekten, alışveriş yapmaktan hoşlanıyorum.

Eğer futbolu tercih etmeseydiniz hangi mesleği seçerdiniz?

Eğer futbolcu olmasaydım, insanları güldürebilmek, eğlendirebilmek için tiyatro oyuncusu olmak isterdim.

Türkiye’de ve İspanya’da kadınların futbol oynamasına genel olarak insanların bakış açısı nedir?

Türkiye'de yeni yeni kadın futbolu tanınmaya başladı diyebilirim. Önceden milli takım maçları TV kanallarında verilmiyordu. Şimdi ise TRT Spor’da yayınlıyor ama hala yeteri kadar bilinmiyor. Kadın futbol mu oynar algısı var. İspanya'da böyle bir şey yok. İspanya bu konuda hem erkekler de hem de kadınlar da futbol konusunda çok ileri seviyede.

Yeşil sahalarda unutamadığınız bir anınız var mı?

Unutamadığım anım, Milli Takım'da en son oynadığımız Macaristan maçında yaşadığım bir olaydan bahsedebilirim. Maça çıkmadan önce çok stresliydim. Oda arkadaşım Ebru ablayla sürekli konuşuyorduk, nasıl geçecek diye sonra bence bugün sen gol atacaksın dedim o da bana hangimiz atarsa siiüüüüü sevincini yapalım demişti. Maç içinde ben gol attım birbirimize koşarak geldik sevinci yaptık. Maç sonu çok mutluydum ve şaşkındım. O maçın stresi hepimize yetmişti. Yenmemiz gereken bir maçtı yenemeseydik C Ligi'ne düşme ihtimalimiz vardı. Kamptan ayrıldık, etkisinden çıkamadım. Çünkü bir ilki başardık. Play Offlar'a katılacağız.

Bir de Ukrayna maceranız oldu. Hangi takımda ne kadar oynadınız. Uyum sıkıntısı yaşadınız mı?

Wfc Zhytlobud 1 takımında oynadım. 1 sezon kaldım. İlk zamanlar tabi ki zorluk yaşadım dil konusunda ve benim ilk yurt dışı maceramdı. Çok güzel deneyimler yaşadım. Ukrayna Şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi son 16'ya kaldım. Milli Takım'dan arkadaşım Gamze Yaman ile aynı takımda forma giydik. Çok soğuk bir ülkeydi -21 dereceyi görmüştük. Ama çok güzel zamanlarımız oldu. İlk resmi maçımıza geç kalmıştık. Ve alt yapıdaki kızlarla stada gittik ısınmaya 15 dk kala soyunma odasına girdik çok gülmüşlerdi, çok utanmıştım. Bu da dil bilmediğimizden kaynaklanıyordu ama bizim için komik bir anı oldu. Stada girdik hoca karşıda bize bakıp güldü yanına gittiğimizde bir dahaki sefere bana sorun bilmediğiniz şeyleri dedi.

Editör: Akif Yer