İnşaat Yüksek Mühendisi İnci Şensarı Şentuna şu ifadeleri kullandı;
“35 yıldır inşaat mühendisiyim ve bu süre boyunca hep mesleğimi icra ettim. Kariyerime altyapı çalışmalarıyla başladım, ardından üst yapıya geçtim. 2005’ten beri sanayi tipi prefabrik yapı üreten bir şirketin yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Şu ana kadar yaklaşık 5 bin iş yeri teslim ettik, hâlâ taahhüdümüzde 3 bin adet küçük sanayi sitesi var.
Meslek örgütümde 3 dönem genel merkez denetleme kurulu üyeliği yaptım. Şu anda Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesiyim. Ayrıca, Büyükşehir Belediyesi’nde imar komisyonunda görev yapıyorum. Eskişehir’in imar sorunlarını çözmek ve güzel bir kentleşme sağlamak adına düzenli toplantılar yapıyor ve projeler üretiyoruz.
Açık konuşmak gerekirse Eskişehir olası bir depreme hazır değil. Bu konu oldukça karmaşık. Eskişehir, Kuzey Anadolu fay zonu ile Ege Bölgesi arasında, deprem aktivitesi açısından önemli bir bölgede yer alıyor. Küçük ve orta büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip fay hatlarının etkisi altında. 17 Ağustos 1999 depreminde Eskişehir’de 33 kişi hayatını kaybetti, binalar yıkıldı, bazıları da sonradan çöktü.
Depremden sonra bazı güçlendirme çalışmaları yapıldı ve hasarlı binalar onarıldı. Ancak 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Eskişehir’de önemli bir değişiklik olmadı. Ülke genelinde deprem ve afet konularında ciddi önlemler alınması gerekiyor. Afet yönetimi bilinci oluşturulmalı, yasalar ve yönetmelikler doğru bir şekilde uygulanmalı.
Eskişehir’in son büyük depremi 20 Şubat 1956’da yaşandı. Bu depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı, bin 400 bina ağır hasar gördü, bin 500 bina orta hasarlı ve 10 bin civarında da bina da hafif hasarlı olarak tespit edildi. Aradan 68 yıl geçti. Eskişehir büyüdü, nüfusu arttı. Bu nedenle daha güvenilir, deprem odaklı planlamalara ihtiyaç var.
Deprem sırasında can kaybı, yaralanmalar ve altyapı hasarları yaşanması kaçınılmaz. Kentsel dönüşüm ve risk yönetimi acilen yapılmalı. Ancak, bu konuda yetki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda olduğu için belediyeler tek başına harekete geçemiyor. Örneğin, Kocakır bölgesindeki 838 hektarlık alanın 475 hektarı TOKİ’ye devredildi. Bu nedenle, bakanlık ve belediyelerin birlikte çalışması şart.
Kentsel dönüşüm, şehrin gelişmesi için hayati öneme sahip. Ancak Eskişehir’de planladığımız projeleri hayata geçiremiyoruz. Deprem olduktan sonra en büyük sorunlardan biri ulaşım olacak. Acil durum planları, çevre yolları ve park düzenlemeleri gibi hazırlıklar yapılmalı. Mahalle bazlı arama kurtarma ekipleri oluşturulmalı.
Türkiye’de özellikle 1999 öncesi yapılan binalar derhal kontrol edilmeli. Beton kalitesi ve inşaat teknikleri yetersiz olduğu için riskler büyük. Eskişehir 1999 depremi öncesinde yapılan binalar konusunda daha diğer kentlere göre daha avantajlı. Eskişehir’in zemin yapısı da dikkate alınmalı. Sıvılaşma riski olan bölgelerde daha fazla özen gösterilmeli. Ayrıca, mesleki eğitimler ve yetkin mühendislerin çalıştırılması çok önemli.
Bina envanteri çalışmaları tamamlanmalı, jeofizik raporları hazırlanmalı. Bu adımlar atılmadan kentsel dönüşümde başarı sağlanamaz.
Ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri eğitim, özellikle mesleki eğitimler. 2 tane matematik sorusunu doğru yanıtlayarak mühendislik fakültesini kazanan arkadaşlar, 4 yılın sonunda mühendis unvanını alabiliyor. Bu konuda meslek örgütümüz önlemler aldı ve eğitimler düzenleyerek genç meslektaşlarımızı yetiştirmeye çalışıyorlar.
Ancak etik konular da çok önemli. Kentsel dönüşüm diyoruz, ama bu dönüşüm kentin yararına olmalı. Rant sağlamak için değil. Müteahhitlik konusunda da sorunlarımız var. Bir dönem, bilgisi olmayan pek çok kişi müteahhitlik yaptı. Doktor, berber, avukat gibi meslek sahipleri müteahhit oldu. Herkesin kendi mesleğinde özel olduğuna inanıyorum ve bunu küçümsemiyorum. Ancak ben 35 yıllık bir mühendis olarak hiç “Ben avukatım” ya da “Ben doktorum” demedim. Fakat onlar bu cüreti kendilerinde buldular. Herkesin kendi mesleğini yapması gerek. Eğer müteahhitsen yanına yetkin mühendisler alarak çalışmalısın.
Bir diğer önemli konu ise bina envanteri. Eskişehir'de bina envanter çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar yaklaşık 61 bin konutun envanteri tamamlandı ve bu veriler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilecek. Gelen sonuçların nasıl olacağını bilemiyoruz, ancak bina envanteri hızla sonuçlandırılmalı ve Eskişehir bir an önce kentsel dönüşüme başlamalı. Jeofizik etüt raporlarımız da bakanlıkta bekliyor. Bu raporların da acilen sonuçlandırılması gerekiyor ki yeni kentsel dönüşüm alanları yaratabilelim.”