Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan şu ifadeleri kullandı;
“Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar neredeyse milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Türkiye’de bu sorunlar yokmuş gibi, siyaset Suriye politikaları üzerine sıkıştırılarak bir yol haritası belirlenmeye çalışılmaktadır.
1 Ocak’tan 15 Ocak’a kadar olan enflasyon oranı, asgari ücretlinin, emeklinin ve tüm halkın cebinden kişi başı 1.000 TL’yi alıp götürmüştür. 14 bin 469 TL maaş alan bir emeklinin cebinden Şubat ayında alacağı maaş gelmeden 1000 TL’si daha erimiştir. 22 bin 104 TL asgari ücret alan bir çalışanın maaşı, enflasyon sebebiyle daha cebine girmeden 1000 TL daha kaybetmiştir. Buna rağmen, anayasayı ihlal edercesine, bir türkücünün “aday ol” demesiyle bir adaylık açıklaması yapılmaktadır.
Rahmetli 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel 2000 yılında görev süresi dolmadan bir ay önce yaptığı bir televizyon programında, “6 Mayıs 2000 tarihinde görevim dolacak ve bu görevi bırakacağım” demişti. Ancak bugün bazıları, son nefeslerine kadar bu makamları ellerinde tutmak istemektedir. Maalesef Türkiye anayasayla değil, bir türkücünün sözleriyle aday belirleme noktasına gelmiştir.
Kırsal bölgelerde çarpıcı problemlerle karşılaşıyoruz. Dün bir ilçe kongresi için bir ilçemizdeydim. Artık köylerde taşımalı imam dönemine geçilmiştir. Birçok köyümüzde imam bulunmamaktadır. Özellikle Cuma günleri, muhtarlarımız veya köyden bir kişi gidip emekli bir imamı getirerek cuma namazı kıldırmaktadır. Buna rağmen, şehirlerdeki bazı camilere hatır ve torpil yoluyla imam atamaları yapılmaktadır. 6 bakanlığın bütçesinden büyük bir bütçeye sahip olan bir başkanlık, köylerde imam bulundurmayı sağlayamamaktadır. Köylüler, cuma namazı kılabilmek için kendi araçlarıyla kasabalardan imam getirmek zorunda kalıyor.
Eğitimde de durum maalesef içler acısı. Çocuklarımız karne aldılar. Eğitim sistemimizin geldiği nokta ortada, perişan bir haldeyiz. Anayasayı değiştirip tekrar başkan olmak için türlü yollar deneyen iktidar, Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenleri yargılıyor. Gurur duyduk ki teğmenlerimiz, “Rütbemizi alabilirsiniz, herşeyimizi alabilirsiniz ama Atatürk sevgisini bizden alamazsınız” diyerek dimdik duruyorlar. Yirmi iki yıldır bu iktidarın her türlü çabasına rağmen, Atatürk sevgisi halkımızın kalbinden silinememiştir ve asla silinemeyecektir.
Hükümetin bir an önce aklını başına toplaması gerekmektedir. Şehit annelerinin gözlerinin içine bakarak, toplumun içinde bulunarak gerçekleri görmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız, tam 20 yıldır bir pazar yerine gidip vatandaşın ihtiyaçlarını yerinde gözlemlememiştir. Vatandaşla bağlar tamamen kopmuş durumdadır. Etrafındaki manipülatif ekiplerle Türkiye’yi yönetmeye çalışmak yerine, işçisini, memurunu, emeklisini dinlemelidir. Artık bu iş böyle gitmeyecek. Erken seçim derhal yapılmalıdır."