Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan şu ifadeleri kullandı;

“Çok şükür ki Türkiye gündeminde yıllardır arayıp da bulamadığımız bazı gerçekler artık net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bildiğiniz gibi, 2023 seçimlerinde aylar boyunca masaların altında, dolapların içinde DEM Partisi'ni, bir PKK'lıyı, bir HDP'liyi aradılar. Ancak o dönemde bu partiyi bulamamışlardı. Fakat bugün görüyoruz ki, o parti Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde çıktı.

Yıllarca bizi bu partiyle iş birliği içinde olmakla suçlayanlar meğer onları kendi saraylarında, kendi koltuklarının altında besleyip birlikte siyaset yapıyorlarmış. Miting meydanlarında “Bakın kimler kimlerle beraber” diyerek algı oluşturmaya çalışanlar aslında kimlerle beraber olduklarını Türk milletine açıkça göstermiş oldular. Biz, bu DEM heyetini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde değil, Meclis’teki odalarında ağırlamalarını beklerdik. Bu yapılanlar riyakarlıktır, siyasettir. Amaçları bellidir: Cumhurbaşkanı olarak bu heyeti köşkte ağırladım diyebilmek. Oysa Meclis’te ağırlasaydı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı sıfatıyla karşılamış olacaktı. Bu nedenle siyaset ve riyakârlık artık paçalarından akıyor.

Milletimizin de gözü aydın olsun. DEM Parti'nin kimlerle iş birliği yaptığını herkes açık bir şekilde görmüş oldu. Bundan sonra yapılacak ilk seçimde kimsenin, kimseyi “şununla ittifak yaptı” diye suçlamaya hakkı kalmayacak. Adil, eşit ve kimsenin birbirini yapmadığı işlerle suçlamayacağı bir seçim dönemine girmiş oluruz diye düşünüyorum.

Gündeme baktığımızda, kamuoyu araştırmaları da gösteriyor ki Türkiye’de şu an en büyük sorun, ekonomik sıkıntılardır. Özellikle yapılan son yüzde 25’lik elektrik ve doğalgaz zamlarından sonra insanlar, zaten zor olan yaşam koşullarında daha da büyük bir geçim kaygısıyla karşı karşıya kalmıştır.

Bu son elektrik zammının Türk milletine aylık maliyeti 5 milyar TL’dir. Yani cebimizden elektrik dağıtım şirketlerine her ay fazladan 5 milyar TL aktarılacaktır. Hani diyordunuz ya, “Biz zam yapmıyoruz, marketler fiyatları artırıyor.” Bugün görüyoruz ki enerji maliyetlerindeki artış; gıda, giyim ve her alanda fiyatlara yansıyor. Örneğin, çarşamba gününden itibaren kalabalak suya 5 TL, yani yaklaşık yüzde 20 oranında zam yapılması bekleniyor.

Bu durum herkes tarafından eleştirilebilir, ben de eleştiriyorum. Ancak yaklaşık 30 yıldır ticaret yapan biri olarak şunu söylemek zorundayım: Bu zamlar ister istemez maliyetleri etkiler. Kimse bunu inkâr etmesin. Hiçbir firma, hiçbir işletme bile bile zarar etmeyi göze almaz. Keşke belediyemiz de bir damacana suya gelen zamların; elektrik ve doğalgaz maliyetlerini net bir şekilde açıklasaydı.

Son günlerde özellikle partimizin il başkanlığıyla ilgili bazı söylentiler dolaşıyor. Bu toplantıyı Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı sıfatıyla yapıyorum. Bu görevim, 16 Ocak 2019’dan bu yana devam ediyor. O tarihten bu yana iki kez kongreye girdim, ikisini de kazandım. Hatta Sayın Ekrem İmamoğlu’nun dediği gibi söyleyeyim. “Ben de üç kez seçim kazandım.”

2016’da Odunpazarı İlçe Başkanlığı kongresini kazandım. 2019’da İl Başkanı oldum. 2022 Ocak ayında yapılan kongreyi de kazandım. Ayrıca merkez ilçelerde ve Odunpazarı ile Tepebaşı’nda yapılan kongrelerdeki galibiyetlerimden bahsetmeye bile gerek duymuyorum. Şimdiye kadar Eskişehir’de hiç kongre kaybetmedim. Allah da bundan sonra kaybettirmesin.

Yakında yapılacak olan il kongresiyle ilgili olarak şunları söylemek istiyorum. Partinin arkasından konuşan, partiye ehil olmayan arkadaşlara sesleniyorum. Buyursunlar, gelsinler, aday olsunlar. Hatta şunu teklif ediyorum. Kaybeden siyaseti bıraksın. Ne benim hakkımda ne de partimiz hakkında bir daha dedikodu yapmasın. Ben samimiyetle söylüyorum, Eskişehir’de kongre kaybedersem siyaseti bırakırım, bir daha da partinin kapısından içeri girmem. Aynı tavrı bu arkadaşlardan da bekliyorum.

Şu anda Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan’dır. Bu konuyla ilgili dedikoduları uzatmaya gerek yok. Kongre tarihi açıklanacaktır. Dedikodu yapanları kongrede karşımda aday olarak görmek istiyorum. Zira teşkilatımız çok iyi bilir; ben aday olmayı düşünmüyordum. 2019’daki ilk konuşmamda, Martin Luther King’in “I have a dream” sözüyle başlamıştım. Benim de en büyük hayalim; dedemden ve babamdan devraldığım bu bayrağı, partimde il başkanı olarak taşımaktı. Allah bu görevi bana iki kez nasip etti.

İki defa il başkanlığını kazandım. Hem de söke söke kazandım. Ben atamayla gelmedim. Sağlık sorunlarım ve ticari durumum nedeniyle bu dönem aday olmayı düşünmüyordum. Ancak partiyi ehil olmayan ellere bırakmamak için tekrar aday olma kararı aldım. Eskişehir’deki tüm teşkilatlarımız ve ilçelerimiz sonuna kadar yanımızda. Kongre tarihi netleştiğinde ayrıca bir adaylık açıklaması yapacağım. O gün, yanımda hangi ilçelerin ve hangi isimlerin olduğunu herkes görecektir.

Bu konuyu daha fazla kamuoyunda gündemde tutmaya gerek yok. Ancak bu yaşananlar şunu da gösteriyor. Demokrat Parti yaşıyor. Demokrat Parti nefes alıyor. Işığı yanıyor, suyu akıyor. Sel gitse de kum kalıyor. Bu da güzel bir şey.