Eskişehir Emlak Komisyoncular Odası Başkanı Gazi Çelik:

Ev kiralama sözleşmeleri Borçlar Kanunu’na göre yapılan sözleşmelerdir. Sözleşmeler iki tarafın kabulü ve imzasıyla gerçekleşir. Burada ev sahibi ve kiracının durumu şudur: Yapılan maddeler eğer kabul edilirse, bu geçerli olur. Örneğin, “Üç aylık depozito istiyorum” gibi talepler olabilir, bu sözleşmeye yazılır. Yazılan madde, iki taraf da kabul ederse geçerli olur. Emlakçı, kendi isteği doğrultusunda değil, mal sahibinin isteğine göre hareket eder. Ev sahiplerine depozito verilir. 

Önceki dönemlerde, ev kiralarıyla ilgili özellikle öğrenciler ve aileler için büyük problemler yaşandı. Bunun nedenleri arasında deprem, pandemi gibi olaylar bulunuyor. Ancak bu sene Eskişehir’de ev kiralarının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Öğrenciler, fiyatların pahalı olmasından dolayı evleri tercih etmediler. Bunun nedenlerinden biri, devletin açtığı yurtlar ve MYK’lar oldu. Yurtların artmasıyla, öğrenciler yüksek kira fiyatlarından kaçındı ve yurtları tercih ettiler. Bazı öğrenciler açık öğretimi tercih ederken, bazıları da Eskişehir’de üniversite kazandıkları halde erteleme yoluna gittiler. Bu yüzden bu sene Eskişehir’de bu konuda büyük bir sıkıntı yaşanmadı; şu anda öğrencilerin kalabileceği evler her yerde mevcut. Aileler için de durum benzer. Asgari ücretli vatandaşlar için ev kiraları çok pahalı hale geldi. Bizleri arayıp ev aradıklarını söylüyorlar, fakat şu anda Eskişehir’de 10 bin TL’den aşağı kiralık ev yok. Eskişehir’de ortalama ev kirası 13 bin TL.

Ev taşımak en az 200-250 bin TL, hatta 300 bin TL’ye mal oluyor. Emlakçı ücreti, ev sahibine peşinat, badana, boya, nakliye gibi masrafları hesaba kattığınızda, bu rakamları kiracılar karşılamak zorunda kalıyor. Bu da gerçekten zor bir durum. Bu sebeple insanlar zorunda kalmadıkça ev değiştirmiyor. Bu tür faktörler Eskişehir’deki dengeleri bozuyor. Eskişehir halkının yanısıra bir de dışarıdan gelen nüfus var. Yabancılar genelde kalabalık aileler olduğu için bir daireyi birkaç aile birleşerek tutuyorlar ve bu da fiyatların artmasına sebep oluyor. Ayrıca, şehrimizde yeni konut üretimi de az. Kentsel dönüşüm çok yavaş ilerliyor, neredeyse hiç dönüşüm yapılmıyor. Bu da konut sıkıntısı yaratıyor.

Bizim sloganlarımızdan biri, dar gelirliye ucuz konut sağlanmasıdır. Ancak, dar gelirlinin bu konutlara ulaşabilmesi önemlidir. TOKİ’nin projelerine dahil olamıyoruz, çünkü kanunen kendi alışverişlerini kendileri yapıyorlar. Konutlarını satanlar veya borcu bitenler oluyor, ama bu şu anda bizim için çok faydalı bir durum değil. Önemli olan dar gelirlinin ucuz ve uzun vadeli konut sahibi olmasıdır.

Devletimizin bu konuda denetleyici olması ve konut projelerini müteahhitlere açması gerekiyor. Beş, on, yirmi müteahhit bir araya gelip bu projeleri hayata geçirmeli ve daha sık üretim yapılmalı. TOKİ’nin birçok avantajı var, serbest müteahhitler gibi değiller. Giderleri çok daha düşük. Bu sayede fiyatlar yükselmez ve ehil olmayan kişiler bu sürece dahil olmaz.”

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi