FOTO GALERİ

Gürhan Albayrak sert sözlerle CHP'li belediyeleri eleştirdi

AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, depreme dayanıksız binalarda hizmet verilmesini ve CHP belediyelerinin nepotizmini eleştirdi; URAYSİM'in Eskişehir için önemini vurguladı.

Abone Ol

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak şu ifadeleri kullandı; “Eskişehir Kent Lokantasının Bayat pazarına taşınacağı konuşuluyor. Aslında biliyorsunuz ki orası eskiden Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nın bulunduğu bir binaydı. Ancak yaklaşık iki-üç yıl önce bu binanın depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yerini değiştirdiler. Şimdi ise bu binayı Kent Lokantası olarak kullanıma açtılar. Bu durum, vatandaşın can güvenliğini hiçe sayan bir anlayışın göstergesidir. Ben bu durumu daha önce de dile getirmiştim. Hatırlarsanız, 56 yıllık bir su deposu şu an kız yurdu olarak hizmete açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda kapsamlı çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyorum. Ancak gelinen noktada Eskişehir’in ciddi bir kentsel dönüşüm sorunuyla karşı karşıya olduğu, depreme dayanıksız binaların sayısının her geçen gün arttığı ve buna rağmen hiçbir somut adım atılmadığı görülüyor.

Yakın zamanda Adalar’da bir bina yıkımı sırasında, plansız ve tedbirsiz çalışmalar nedeniyle yan binaya büyük zarar verilmişti. Bu olay, yıkım ve kentsel dönüşüm süreçlerinin ne kadar eksik ve özensiz yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Bey, yaptığı açıklamada, şehirde acilen yıkılması gereken 6 bin bina olduğunu belirtti. Biz yıllardır kentsel dönüşümün önemine dikkat çekiyor, mevcut yapı stokunun yenilenmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak maalesef, bir deprem felaketi yaşanmadan harekete geçilmiyor. Kent Lokantası meselesine dönersek; eğer bu bina kullanıma açıldığı sırada bir deprem olsaydı, oradaki insanların can güvenliği ciddi şekilde tehlikeye girerdi. Bu durum, şehri yönetenlerin halkın güvenliği konusundaki duyarsızlığını ve vurdumduymazlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Biz bu konuda sürekli uyarılarda bulunuyoruz ve “gelmekte olan geliyor” diyoruz. Ancak yetkililer bu uyarıları görmezden gelerek kendi gündemlerine odaklanmaya devam ediyor. Bu noktada şunu da belirtmek isterim: CHP’nin yerel yönetim anlayışı, Eskişehir’in sorunlarına odaklanmak yerine genel siyasete yöneliyor. Örneğin, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, her fırsatta genel siyasete yönelik açıklamalar yapıyor. Ancak bu tutum, Eskişehir’in sorunlarını çözmeye katkı sağlamıyor. CHP zihniyeti, reklam ve algı yönetimiyle gündeme gelmeye çalışıyor, ancak somut adımlar atılmıyor. Geçtiğimiz hafta Seyitgazi yolu üzerinde meydana gelen elim trafik kazasında bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu üzücü olayın ardından Kazım Kurt’un yaptığı açıklamalar, Eskişehir’le ilgilenmekten çok genel siyasete odaklandığını bir kez daha gösterdi. Adeta kendisini Eskişehir milletvekili gibi görerek açıklamalarda bulunuyor. Ancak bu, Eskişehir halkının sorunlarına çözüm üretmek yerine, dikkatleri başka yöne çekme çabasından başka bir şey değil. Eskişehir halkına buradan seslenmek istiyorum: Şehir yönetiminde gerçek gündem Eskişehir olmalıdır. Deprem riski, kentsel dönüşüm ve halkın güvenliği gibi konular öncelikli olmalıdır. Belediye başkanlarını bir kez daha gerçek gündemlerine dönmeye ve Eskişehir’in sorunlarına odaklanmaya davet ediyorum.

CHP’nin Tepebaşı, Odunpazarı ve Büyükşehir belediyelerinde, akrabalarını işe alma konusunda bir yarış içerisinde olduğunu görüyoruz. Bugün milletvekillerinin çocukları, eşleri, yakın akrabaları belediyelerde çalışıyor. En son Kazım Kurt’un da benzer bir uygulama yaptığına şahit olduk. Özellikle kızıyla ilgili Ankara’da bir belediyede görevlendirilmesi yönünde bir çalışma olduğu konuşuluyor. Bu da gösteriyor ki, halka hizmet etme noktasında değil, kendi menfaatlerini ön planda tutan bir anlayışla hareket ediyorlar. Nepotizm dediğimiz bu durum, ne yazık ki CHP belediyelerinde en üst seviyeye ulaşmış durumda. Büyükşehir Belediyesi’nde de durum farklı değil. Gelinler, kızlar, yeğenler, eşler belediyelerde işe alınmış. Kazım Kurt ise halka gelince tasarruf tedbirlerinden bahsediyor, ancak kendisi söz konusu olunca bu tedbirlerin dışına çıkıyor. Odunpazarı Belediyesi’ni ele alacak olursak, meclis üyelerinin yurtdışına tatil gezileri düzenlediğini görüyoruz. Kendilerine gelince tasarruf yok, halka gelince tasarruf tedbirleri sürekli gündeme getiriliyor. Bu anlayış, CHP’nin geçmişten bugüne değişmeyen bir politikası. Önümüzdeki süreçte de durumun farklı olmayacağını düşünüyoruz. 2024 ve 2025 yıllarını gündemi saptırarak geçirecekler. 2026 seçimleri yaklaştığında ise, halkın gözünü boyamak için gösterişe dayalı projeler ve reklam çalışmalarına ağırlık verecekler. Ancak biz bu süreçte Eskişehir halkına her fırsatta gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Amacımız, halkımızı bu durumlardan haberdar etmek, bilinçlendirmek ve yapılan yanlışları açıkça ifade etmektir. Eskişehir halkı her zaman gerçeği bilmeye layıktır, biz de bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz.

URAYSİM konusu yaklaşık üç yıldır devam eden bir süreç. Ancak bunun geçmişi 2012 yılına kadar uzanıyor. Son gelinen noktada, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin 6-7 yıl önce projeye “tamam” dediği bir dönem olmuştu. Ancak daha sonra, yaklaşık iki yıl önce bu projeye karşı çıkıldı ve çeşitli davalar açıldı. Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlarımız kapsamlı çalışmalar yaparak bu süreci yürüttü. Nihayetinde, açılan davalar bakanlıklarımız tarafından kazanıldı. Bu hukuki sürecin tamamlanmasının ardından, yaklaşık bir buçuk ila iki yıl önce projenin yönetim kurulu belirlendi. Gelinen noktada, genel müdür vekili atandı ve proje için 5 yıllık stratejik plan tamamlanarak onaylandı. Eğer bir aksilik olmazsa, 2025 yılında bu projeye dair ekipman alımları başlayacak. Şu an itibariyle şartnameler hazırlanıyor. Ayrıca TÜRASAŞ ve Anadolu Üniversitesi’nden görevlendirilen uzmanlar da projeyle ilgili çalışmalarına başladı.

Bu proje, Eskişehir’in raylı sistemler alanında bir merkez haline gelmesi için büyük bir adım olacaktır. Bu noktada, TÜRASAŞ Bölge Müdürlüğü’nün aldığı 560 milyon Euro’nun üzerindeki lokomotif üretim ihalesini de vurgulamak istiyorum. Şu anda bu imalatlar devam ediyor ve bu TÜRASAŞ’ın 130 yıllık tarihinde tek sözleşmeyle aldığı en büyük proje. Proje kapsamında, raylı sistemlerin gelişimi ve sertifikalandırılması noktasında Türkiye ve yakın coğrafyanın ihtiyaçlarını karşılayacak bir altyapı hedefleniyor. Sanayideki bir kavramı hatırlatmak isterim: “Ölçemediğiniz bir şeyi geliştiremezsiniz; geliştiremediğiniz bir ürünü satamazsınız.” İşte bu projeyle, hem raylı sistemlerdeki teknolojik gelişim sağlanacak hem de uluslararası standartlarda sertifikalandırma süreçleri yürütülecek. Şu an itibariyle 5 yıllık stratejik planın tamamlanmasıyla birlikte, üç ekipman için karar alındı. Bunların şartnameleri hazırlanıyor ve 2025 yılında ihaleler yapılacak. Bu ekipmanların temin edilmesiyle birlikte proje tam anlamıyla faaliyete geçecek. Bu sürecin Eskişehir için büyük bir sıçrama olacağını düşünüyorum.”