ESKİŞEHİR HABER

Fesih Bingöl 'Eskişehir de bu kapsam içerisinde' diyerek uyardı

Fesih Bingöl, Eskişehir’in depreme hazırlıksız olduğunu vurgulayarak yetkilileri harekete geçmeye çağırdı. Kentsel dönüşümün acilen başlatılması gerektiğini belirtti.

Abone Ol

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl şu ifadeleri kullandı:

"Geçen hafta yaptığımız basın açıklamasında, Eskişehir'deki yerel yöneticilerimizi, merkezi hükümet temsilcilerini, meslek örgütlerini ve halkımızı harekete geçirmek, depreme hazır olmayan şehrimiz için adım atmaları yönünde teşvik etmek amacıyla Saadet Partisi olarak üzerimize düşeni yapacağımızı ve kamuoyunu doğru bilgilendireceğimizi ifade etmiştim.

1-7 Mart Deprem Haftası idi. Bu hafta içerisinde farklı şehirlerde etkinlikler yapıldı, öğrencilerin deprem anında nasıl davranması gerektiği gibi konular ele alındı. Oysa asıl olan, insan hayatının önemsenerek şehirlerin, özellikle binaların depreme hazır hâle getirilmesidir. Maalesef, şehrimizde de bu konuda kayda değer bir çalışma yapılmamaktadır. Yetki kargaşasıyla zaman kaybedilmektedir.

Acilen Türkiye’de bir 'Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığı' kurulmalı, depremsellik açısından riskli illerde (1. ve 2. derece) taşra teşkilatı hazır hâle getirilmelidir. Eskişehir de bu kapsam içerisindedir. Şehrimizde ada bazlı emsal ve kat artışı yoluyla, vatandaşın cebinden para çıkmadan bir kentsel dönüşüm gerçekleştirilerek yol alınabilir. Bunun dışında çözümler aramak zaman kaybıdır.

Değerli dava arkadaşlarım, ülkemizde çözüm bekleyen çok ciddi sorunlar varken, suni gündemlerle kamuoyu meşgul ediliyor. Yok erken seçim, yok öne alınmış seçim, yok yeni anayasa, yok diploma meselesi... Bütün bu gündem maddeleri ekonomiyi düzeltebilir mi? Asgari ücretliye ve emeklilere nefes aldırır mı? Kiraları öder mi? Yozlaşmayı ve sosyal çürümeyi önleyebilir mi? Borçlu olan insanların borcunu ödeme imkânı sağlar mı? Elbette hayır.

Eğer diplomayı tartışacaksak, buyurun tartışalım. Bu ülkenin milyonlarca diplomalı işsizini konuşalım. Yıllarca çalışıp, didinip okuyarak diploma aldığı hâlde mülakatlarda elenen yüz binlerce kardeşimizi gündeme getirelim. "Biz, milletimizi Ramazan kolilerine mahkûm eden değil, hak ettiği refah seviyesine ulaştıran bir ekonomi anlayışını hayata geçirmeyi" tartışalım.

Maalesef, kutuplaştırma bütün hızıyla devam ediyor. Biz Saadet Partisi olarak kutuplaşmaya karşıyız ve çeşitli platformlarda ülkemizin sorunlarını birlikte müzakere etmekten yanayız. Bu vesileyle bir araya gelmeliyiz ve bir düşünceyi, bir kanaati, bir fikri neden taşıdığımızı birbirimize nazikçe anlatabilmeliyiz. "Ya bendensin ya da düşmanımsın" anlayışına karşıyız. "Üzgünüm, senin gibi düşünmüyorum; fakat senin hasmın ya da düşmanın da değilim." demeliyiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen birlikte ve barış içinde yaşamayı arzu ediyoruz.

Bu ülkeyi kendi malımız, insanlarını da köle olarak göremeyiz. Bu anlayışa şiddetle karşıyız. Çünkü toplumun bütün kesimlerinin derdi bizim derdimizdir. Bütün çalışmalarımız merhamet, adalet ve ahlak içindir."