Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler öncelikle Ali Demirel’in kendisine yönelttiği “aday gösterilmemesi üzerine istifa ettiği” iddiasına yanıt verdi.
Güler, 6 Şubat 2024 tarihinde noter kanalıyla Adalet ve Kalkınma Partisi’nden istifa ederek Yeniden Refah Partisi Sarıcakaya Belediye Başkan adayı olduğunu, Sarıcakaya’daki AK Parti adayının ise 17 Şubat 2024 tarihinde açıklandığını, dolayısıyla Ali Demirel’in "aday gösterilmemesi üzerine istifa ettiği" iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, 2014 yılında ilk kez kendisiyle birlikte Sarıcakaya’da demokratik yolla seçim kazandığını ifade eden Güler, eğer Ali Demirel’in iddiası doğru olsaydı, 2019 yılında AKP’den istifa ederek başka bir siyasi partiden aday olması gerektiğini söyledi. Güler, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ayrılma nedenini, partinin kuruluş değerlerinden ve halktan uzaklaşması olarak açıkladı. Ayrıca, "Kayan şiraze benim değil, ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi’nindir" dedi.
Üniversite yıllarından itibaren Milli Görüş hareketinin farklı kademelerinde görev aldığını vurgulayan Güler, çizgisinde hiçbir dönemde değişim olmadığını, ancak Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki eksen kayması sebebiyle partiden ayrıldığını belirtti. Güler, “Nitekim halkımız da aynı düşüncede olmalı ki 2018 genel seçimlerinde şehrimizde 4 milletvekiline sahip olan Cumhur İttifakı, 2023 seçimlerinde 2 milletvekiline düşmüştür. Bu, bunun en büyük ispatıdır” dedi.
Ali Demirel’in bir diğer iddiasına göre, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurulduğu günden bu yana birçok insana mevki, makam, şeref ve itibar kazandırdığı, birçok kişiye çeşitli kıymetli mevkilerde görev yaptırdığı ifade edildi. Güler, bu sözlere ilişkin şu yorumu yaptı:
“Bu ifadeyle Ali Demirel, aslında birçok kişinin bu makam ve mevkilere gelebilecek liyakat, şeref ve itibara sahip olmadığı halde yalnızca AKP’li oldukları için getirilerek ödüllendirildiklerini mi iddia ediyor? Öyleyse bu, adam kayırmacılığın itirafı değil de nedir?”
Güler, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krize, dar ve sabit gelirli kesimlerin ezilmesine, faiz lobisi ve imtiyazlı holdinglerin desteklenmesine, kadın ve bebek cinayetlerinin artmasına, hukuk ve adalete güvenin kalmamasına, torpil ve adam kayırmanın ayyuka çıkmasına, üreticinin yüksek vergilerle perişan olmasına ve Eskişehir’de çözüm bekleyen onca soruna dikkat çekerek, şunları ekledi:
“Bütün bu sorunlar ortadayken, iktidar partisi temsilcisi Demirel’in mesnetsiz iddialarla şahsımı hedef alması, gündem değiştirme çabasından başka bir şey olmasa gerek. Sayın Demirel’i şahsıma yönelik sözlerinden dolayı kınıyorum. AKP MKYK üyesi bir isim, keşke artık şahısları hedef almayı bırakıp şehir halkının faydasına olacak politikalar geliştirse. Emin olun, böylece hem kendine hem de partisine daha büyük hizmet etmiş olur.”