Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Faruk Güler şu ifadeleri kullandı;
"Açıklanan asgari ücret ve aylıklar, daha cebe girmeden açlık sınırının altında kaldı. Yeni yılın gelmesiyle birlikte devlet tarafından başlatılan zam yağmuru, özel sektörü içine alarak devam ediyor. Pasaport ve ehliyet harçlarına %43,93 zam yapıldı. Kimlik yenileme ve noter evraklarına %43,93 zam yapıldı. Trafik cezalarına %43,93 zam yapıldı. Ağustos ayında elektriğe %40, doğalgaza %38 zam yapıldı. 2024 Ocak ayından 2025 Ocak ayına kadar bir yılda akaryakıta litre başına 15 lira zam yapıldı. Devletin belirlediği kira artış oranı %58,51, özel okullar için belirlenen zam oranı %58,4. İnansak da inanmasak da... TÜİK tarafından açıklanan enflasyon %44,38. Bu arada asgari ücrete yapılan artış sadece %30: SSK/Bağ-Kur emeklisine %15,75, Çalışan memur ve memur emeklisine %11,54. Bu mu adalet? Bu mu ücretlileri enflasyona ezdirmemek?
Nerede çay simit hesabı? Milyonlar açlık sınırının altında. Yazık, günah değil mi? Çarşıda pazarda yaşananlardan, çöpten sebze meyve toplayan vatandaşlarımızdan, geçinemeyen, faturalarını ödeyemeyen emeklilerimizden hükümet haberdar değil mi? Bizim burada görüp yaşadıklarımızı hükümet ortakları görmüyor mu? Ankara bize çok mu uzak? Seçim zamanı kapımızı aşındıranlar, geçim zamanı niye yanımızda değil? Seçimden sonra halkın arasına girmeyen milletvekilleri yaşananları görmüyor mu? İktidar partilerinin il yöneticileri de mi görmüyor? Hele köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yapılan zamlar dudak uçuklatıyor. Yandaş müteahhitlere kazandırdıkça kazandırmak için vatandaşın sırtına vurdukça vuruyorlar... Son bir yılda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne %453, Avrasya Tüneli’ne %325, Osmangazi Köprüsü’ne %318, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne %300, 1915 Çanakkale Köprüsü’ne %288 zam yapıldı.
Biz orada değiliz, bize ne diyemeyiz. Bütün bu zamlar günün sonunda enflasyon olarak biz ödüyoruz. Tabii ki göreceğiz, konuşacağız, itiraz edeceğiz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından söz verilen faizsiz evlilik kredisi nihayet bu yıl 81 ilde uygulamaya girecek. Ancak evlilik kredisi çok zor şartlara bağlanmış. Hiç değilse çiftlerin aylık gelirinin asgari ücretin 2,3 katından fazla olmaması şartı bu listeden çıkarılmalıdır. Asgari ücret ne ki 2,3 katı ne olsun? Kaldı ki 150 bin lira, 2023 başında açıklanan bir rakamdı. Aradan tam iki yıl geçti. Bu iki yılın enflasyonu ilave edildiğinde olması gereken rakam 150 bin değil, 350 bin lira. Paramız pula döndü. Hiç değilse hayaller kuş olup uçmasın. Bir de buna bu yılın enflasyonu ilave edildiğinde 150 bin lirayla değil düğün yapmak, beyaz eşya seti bile almak mümkün değil. Madem ki geç de olsa bu işi yaptınız, hiç değilse bir işe yarasın. Gençlerin hevesi kursağında kalmasın.
Çalışmayan, iş aramayan, okumayan umutsuz gençlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı, gençlerin geç evlenmesinden veya hiç evlenmemesinden yakınıyor. Gençler evlensin de nasıl evlensin? Genç nüfusta işsizlik oranı %15,8. İş bulunsa da bir aylık asgari ücret karşılığı kiralık daire bulmak neredeyse imkânsız. Düğün yapmak, salon kiralamak, eşyaları tamamlamak bu maaşlarla mümkün değil. Evlenip çocuk sahibi olsalar bu maaşlarla çocuk yetiştirmek de mümkün değil. Gençler hem umutsuz hem geleceksiz hem evsiz hem de çaresiz kalmıştır.
İktidarı bir an önce kör, sağır, dilsiz rolünü terk etmeye, Türkiye’nin gerçekleriyle yüzleşmeye davet ediyoruz. Dar gelirlinin, esnafın, çiftçinin, gençlerimizin yanında, milletin dertleriyle dertlenmeye çağırıyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz."