Eskişehir Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol şu ifadeleri kullandı;
"Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır.
Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olmaması, bu uygulamanın keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Bu uygulamalar, kamu yönetimi ilkelerine, hukuka ve kamu yararına açıkça aykırıdır.
Eğitim Sen’in, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Atama yetkilerinin tamamen Bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistem, liyakati tamamen ortadan kaldırmış; öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık zeminine indirgemiştir. Sendikamızın bu çarpık duruma yönelik hiçbir itirazı dikkate alınmamış; taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır.
Eğitimde öğretmen ve eğitim yöneticilerinin seçimi, atanması ve yer değiştirmesi objektif, şeffaf ve liyakat esaslı olmalı; bugün olduğu gibi tamamen keyfi ve siyasi müdahalelerle yapılmamalıdır. Bakan Tekin’in son açıklamaları, mevcut sorunları gizlemeye yönelik olup, eğitimdeki liyakat ve adalet ilkelerini tanımamanın trajik yansımasıdır.
Bu atamalar okullarda çalışma barışını zedelemiştir!
Proje okullarında 6 bini aşkın nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisinin hak ettikleri halde 'Bakanlık takdiri' sonucunda kendi okullarına atanamaması sonucu büyük bir kaos oluşmuştur. Bakan Tekin’in tepkileri azaltmak için kullandığı ve bazı öğretmenlerin '40 yıldır aynı okulda çalıştığı' iddiası ise hem pedagojik gerçeklikten hem de eğitim mevzuatından uzak, çarpıtılmış bir ifadedir. Bu tür beyanlar, öğretmenleri hedef gösteren, kamuoyunu yanıltan bir söylemdir.
Proje okullarında çalışan ve MEB tarafından yeniden atamaları yapılmayan öğretmenlerin büyük çoğunluğu yıllarını eğitime adamış, binlerce öğrencinin hayatına olumlu anlamda dokunmuş, deneyimli ve birikimli eğitimcilerdir. Kamusal eğitimde asıl ihtiyaç duyulan da mesleki birikimin genç kuşaklara aktarılmasıdır. Lise öğrencilerinin öğretmenlerine sahip çıkmak için yaygın ve kitlesel eylemler yapmaları, bu arkadaşlarımızın nitelikleri konusunda tartışmaya yer bırakmamaktadır.
Eğitim Sen, öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde şeffaflık, denetlenebilirlik ve liyakat esaslarının temel alınmasını, proje okullarındaki keyfi uygulamalara son verilmesini talep etmektedir. Proje okullarında siyasal amaçlarla gerçekleştirilen tasfiyeye karşı çıkıyor, meslektaşlarımızın ve onlara sahip çıkan öğrencilerin yanında olmayı sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz."