Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehir’in doğasını ve yaşamını direkt etkileyebilecek bir toplantı olacak bu. Eskişehir’den sivil toplum kuruluşlarının, bölge halkının ve hatta bazı belediye başkanlarımızın da toplantıya katılacağını öğrendik. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde hatta bu süreçte ben de savcılığa çağrıldım. Doğa katliamına karşı itiraz ettiğimiz bir süreç başlamıştı. Atalan-Alpagut bölgesinde siyanürle altın çıkarma faaliyetine karşı, yani vahşi madenciliğe karşı net bir duruş sergilemiştik. Sivil toplum kuruluşları, farklı siyasi partiler, vatandaşlar özellikle bölgede yaşayan insanlar bu duruşun bir parçası oldular. Ve bugün bu sürecin ikinci ayağı gerçekleşecek. İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapılacak. Toplantı Ankara’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda gerçekleşecek. Sivil toplum kuruluşları da itirazlarını dile getirmek üzere bu toplantıya gidiyorlar. Bu sürecin hâlâ devam ettiğini görüyoruz. Ancak sürecin en tehlikeli yönlerinden biri şudur. O itiraz ettiğimiz dönemde Eskişehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bize hiçbir belge vermedi, hiçbir resmi cevap sunmadı. Süreç bu şekilde ilerledi ve şu anda Ankara’daki ikinci toplantı yapılıyor.
Peki, bu proje gerçekleşirse ne olacak? Eskişehir’in mikroklima bölgesi olan, sıfıra yakın rakımıyla, zeytin yetişen, yılda 2-3 kez ürün alınabilen verimli bir alanda bu maden projesi gerçekleşirse, Kaymaz Ovası’nda olduğu gibi bu alan da yok olacak. Zonguldak’taki maden ocaklarında, Kaz Dağları’nda olduğu gibi ya da en son İliç’te yaşanan faciaya benzer bir durum burada da yaşanabilir. Bunun olabileceği çok açık.
Bu projeye karşı durduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Bu mücadele burada kalmayacak. Bölge halkı, maden ocağının yapılmasına karşı çok daha ciddi şekilde direnecektir. Çünkü eğer bu maden yapılırsa, yalnızca doğa değil insanlar da zarar görecek. En başta tarım bitecek. Ve tarım yapan insanlar, birçok yerde olduğu gibi, göç etmek zorunda kalacaklar. Süreç bu şekilde.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün “yeşilliklerinize hiçbir şey olmayacak” şeklinde bir söylemi var. Videosu internette de mevcut. Biz bu süreci başından beri sivil toplum kuruluşlarıyla TEMA, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası gibi bilime dayanarak yürütüyoruz. Bilimsel olarak bu alanların yok olacağını söylüyoruz. Dünyada hiçbir örneği yok ki, bir bölgede maden ocağı açılıp ardından sağlıklı tarım yapılabilsin. Sadece teorik, sanal örnekler üzerinden konuşuyorlar. Eğer maden bir bölgeye güzellik, zenginlik getiriyorsa zaten biz de karşı çıkmazdık. Ama bu tür projelerin zarar verdiğini hem Türkiye’de hem de dünyada birçok örnekten biliyoruz. Bu söylemlerin tamamen havada kaldığını düşünüyoruz. Bu tarz yalanlar söylenmemeli.”