Eskişehir Elektrikçiler Odası Başkanı Ahmet Namık Akdoğan ‘elektrik dağıtım şirketleri kamulaştırılmalı mı’ sorusunu yanıtladı.

Ahmet Namık Akdoğan yanıt olarak şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye’de 21 elektrik dağıtım şirketi bulunuyor. Ülkemiz bu konuda 21 bölgeye ayrılmış durumda. Daha önce TEDAŞ, Türkiye genelinde elektrik dağıtım hizmetlerini yürütüyordu. Ancak sonrasında Türkiye, 21 bölgeye ayrılarak bu hizmetler dağıtım şirketlerine devredildi. Eskişehir’de de bir dağıtım şirketi bulunuyor; Osmangazi Elektrik Zorlu Enerji’ye bağlı. Bu şirket Eskişehir, Kütahya, Afyon, Bilecik ve Uşak illerini kapsıyor.

Biz özelleştirme karşıtı değiliz. Ancak, elektrik dağıtım şirketleri Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) bağlı olduğu için pek çok işlem, devlet eliyle yapılıyormuş gibi yürütülüyor. Elektrik sektörü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolünde. Biz elektrik tesisatçıları olarak eğitimimizi Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alıyor, diplomamızı da oradan alıyoruz. İnşaatla ilgilendiğimiz için İmar Kanunu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı. Enerji sektöründe olduğumuz için ise iç tesisat yönetmelikleri Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanıyor. Dağıtım şirketleri, bu üç bakanlığın kontrolü altında çalışıyor. Ayrıca EPDK da yasa ve yönetmeliklerle dağıtım şirketlerini denetliyor.

Halk arasında şu yanlış algı var: Ev ve işyerlerine elektrik satışıyla bu şirketler çok para kazanıyor sanılıyor. Oysa kazanç oranları oldukça düşüktür. Dağıtım şirketleri esas gelirlerini yaptıkları yatırımlardan sağlar. Yatırım yaptıkça ve projeleri hayata geçirdikçe para kazanırlar. Örneğin, artık birçok yerde elektrik direkleri yerine artık kutular görebiliyorsunuz. Elektrik altyapısı yer altına alınıyor. Eskimiş ve yetersiz trafolar yenileniyor, güçleri artırılıyor. Tüm bunlar Türkiye genelinde yapılan yatırımlardır ve bu yatırımlar dağıtım şirketlerinin sorumluluğundadır.

Devlet, hantal bir yapı halindeydi. Bundan kurtulmak için özelleştirme süreci başlatıldı. Uzun yıllardır dağıtım şirketleri özel sektörde. Eskişehir’de de bu durum böyle. Ben kamulaştırma taraftarı değilim. Kamunun bu kadar yük altında olmaması gerektiğini düşünüyorum. Şirketler özelleştirilip halka arz edilebilir. Özel sektör koşulları, iş yükünü ve çalışma şartlarını daha verimli hale getiriyor.

Teknik arızaların geç giderilmesi ve bazı sokaklarda aydınlatma problemleri yaşanması gibi eleştiriler var. Ancak bunlar devlet döneminde de yaşanıyordu. Kamulaştırmak bu sorunları çözmez. Sorun insan kaynağıyla alakalı. Az personelle çok iş yapılmaya çalışıldığı durumlarda aksaklıklar yaşanıyor. Eskişehir’de de bazen bu sorunları görüyoruz. Ekibin yeterli sayıda olması gerekiyor.

Önceki yıllarda yaşanan birçok sorunu dağıtım şirketleri çözdü. Bizim sektörümüz ile ilgili büyük bir problem kalmadı. Üyelerimizin talepleri artık 2-3 gün içinde sonuçlanıyor. Türkiye, yeni bir sisteme geçti. Portal sistemi. Biz de bu sisteme uyum sağlamaya çalışıyoruz. Başlarda bazı sorunlar yaşandı ama ilerleyen günlerde bu problemleri çözüp daha rahat bir çalışma ortamı oluşturacağımızı düşünüyorum.”