Demokrat Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Metin Günar şu ifadeleri kullandı;

“Her hafta ekonomi konuşacağız dedik ve öyle de yapıyoruz. Çünkü milletin derdi belli! Rakiplerimiz ve iktidar kısır tartışmalarla vakit kaybediyor, siyasi çekişmelere dalıp gerçek gündemi görmüyor. Yerde de durum farklı değil. Ama biz, sahaya indiğimizde, milletle konuştuğumuzda gerçekleri görüyoruz. Köprübaşı’nda bir fırına girdiğimizde, parkta sadece etrafı izleyebilen emekliye yaklaştığımızda, kahvehanede dostlarımızla sohbet ettiğimizde, Üniversite Caddesi’nde gençlere sorduğumuzda tek bir ortak sorun var: Ekonomi!

Neden her hafta ekonomi konuşuyoruz? Çünkü mutfağa girince gerçekleri görüyoruz! Markete gidiyoruz, fiyatlar uçmuş. Kiralar almış başını gitmiş. Ay sonunu getirmek artık mucize. Bir ev almak hayal, arabaya binmek lüks oldu! Rahmetli Süleyman Demirel’in son zamanlarda popüler olan bir sözü var: “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” Bugün Türkiye’de tencereler boş. İşte bu yüzden ekonomi konuşacağız! Çünkü millet açken, faturalarını ödeyemezken, geçim sıkıntısı çekerken başka hiçbir şeyin önemi yoktur! Peki bu kötü yönetim nasıl düzeltilebilir? Çare sandıktır. Demokraside iktidar değişimi esastır.

Alternatif, Türkiye’yi kalkındırmış, dev projeleri hayata geçirmiş, milleti zenginleştirmiş Demokrat Parti’dir!  Alternatif, 6 kez gidip 7 kez geri gelen, her seferinde Türkiye’yi ayağa kaldıran Süleyman Demirel’in mirasıdır! Demokrasi şehidi Adnan Menderes’in geleneğidir. Demokrat Parti dün Türkiye’yi yönetti, yine yönetir! Bu güvenceyi milletimize vermek bizim ve burada olan değerli yol arkadaşlarım SİZLERİN görevidir! Ama bu sadece sözle olmaz! Güçlü olmak zorundayız! Teşkilatlarımıza sahip çıkmalıyız, millete ulaşmalıyız, umutsuzluğa yer bırakmamalıyız! Bugün Türkiye’yi kötü yönetenlere göstermeliyiz ki: Bu düzen böyle gitmez! Demokrat Parti buradadır ve milletin umudu olmaya devam edecektir! Ekonomide kötü yönetim var diyoruz. Gelin kısaca ortaya koyalım. Bir aile düşünün. Geliri belli ama harcamaları hesapsız. Her ay kredi çekiyor, kredi kartını borçla ödüyor. Bir gün geliyor ki, borç da vermezler hale geliyor. İşte Türkiye’nin şu anki durumu bu!

İktidar üretmek yerine borçlanarak günü kurtarmaya çalıştı. Yol, köprü, hastane yaparken kasadaki paraya değil, dış borca güvenildi. Bugün geldiğimiz noktada, o borçların faizini bile ödeyemez hale geldik. Süleyman Demirel ne diyordu? “Borç yiyen kesesinden yer.” Bugün Türkiye, yıllardır borç yedi ve şimdi kesesi boş! Çözüm ne? Borçlanarak değil, üreterek büyümek! Fabrika kurmadan, tarımı ayağa kaldırmadan bu borç döngüsünden çıkamayız! Tıpkı Adalet Partisi iktidarında yapılanlar gibi, büyümeyi dış borçla değil, devletin kendi kaynaklarıyla yapmalıyız. Yani borçlanarak değil, üreterek büyümeliyiz! Eskiden Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeydi. Çiftçi tarlasında üretiyordu, fabrika çalışıyordu, ihracatımız artıyordu. Bugün ne oldu? Tarıma destek verilmedi, çiftçi ekemez hale geldi. Sanayi üretemez hale geldi, her şey ithal edilir oldu. Bugün yediğimiz mercimek Kanada’dan, buğday Rusya’dan, soğan İran’dan geliyor. Süleyman Demirel’in tarıma verdiği önemi hepimiz biliyoruz. O, çiftçinin halini bilen bir liderdi. “Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz” derdi. Bugün tarım bittiği için market raflarındaki fiyatlar uçtu! Yapılması gerekenler çok açık: Kendi üreticimizi desteklemeliyiz! Çiftçiye ucuz mazot, gübre, ilaç sağlamalıyız! Yerliğe destek verip ithalatı azaltmalıyız! Fabrikaları tekrar canlandırmalıyız.. Velhasıl Tarıımı ayağa kaldırmadan ekonomiyi düzeltemeyiz! Kimse kalkıp da bize “bu işler düzelmez” demesin! Türkiye büyük bir ülke! Tarımı da var, sanayisi de var, çalışan insanları da var.

Partimizin, geçmişte uyguladığı politikalar ortada! Türkiye daha önce başardı, yine başarabilir! Yeter ki işi ehline verelim, israfı bitirelim, üretimi artırıp adil bir sistem kuralım! Ama bunun olması için Demokrat Parti’nin güçlü olması lazım! Milletin iradesini savunacak kadroların hazır olması lazım! Bugün bu salonda oturan herkes, teşkilatlarımızın her üyesi, sadece bir partili değil, bu büyük mirasın taşıyıcısıdır! Demokrat Parti bu milletin partisidir! Ve bu millet, sandık geldiğinde, tenceresini boş bırakanlardan hesap soracaktır! Bugün Sayın Demirel’e çok atıfta bulundum öyle bir liderdi her sözü rehber niteliğinde. O yüzden bir sözünü daha hatırlatayım: “Millet ne isterse, onu veririz. Ama önce hükümet akıllı olacak, milletin parasını çarçur etmeyecek!” İşte bizim yapacağımız tam da budur! Türkiye bu krizden çıkar mı? Elbette çıkar! Ama önce akıllı bir ekonomi yönetimi, adaletli bir sistem ve üretime dayalı bir model lazım. Geçmişte bu ülkeyi kaldıran bizdik, yine başaracağız! Demokrat Parti buradadır! Milletin umudu yine Demokrat Parti’dir! Yeter ki hep birlikte mücadele edelim. Hepinize teşekkür ediyorum.”