Odunpazarı Belediyesi, Erenköy, Huzur ve Çankaya Mahallelerinde uzun yıllardır vatandaşların çözüm beklediği imar planı sorununa neşter vurdu.

220 hektarlık bir alanı kapsayan Revizyon Uygulama İmar Planı ile bölgede yapılaşma koşulları iyileştirildi.

Konu ile ilgili konuşan Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl şu ifadeleri kullandı:

"Erenköy, Huzur, Çankaya ve ayrıca Alanönü Mahallesi'nde yeni bir imar reizyon planı yapıldı. Genel olarak baktığımda, evet bu bir çözüm ama yeterli bir çözüm değil. Bunu net olarak ifade etmek istiyorum. Burada ciddi bir irade ortaya koymak gerekiyor.

Proje 4 kat diyor. 2 kattan, ayrık nizam dört kata geçilmesi hedefleniyor. Bu yeterli değil. Vatandaşın rızasını almak kolay değil. Bu nedenle ada bazlı planlama, emsal ve kat artışıyla ancak bir çözüm üretilebilir. 4 kat olumlu bir adımdır ama yeterli değildir. Bence bu dönüşüm 5 ya da 6 kat olmalıydı. Alan genişlemesine gerek olmadan, ayrık nizamla bu çözüm üretilebilirdi.

Ben sizin aracılığınızla Sayın Kazım Kurt’a çağrıda bulunuyorum. Daha önce de söyledim. Bu konu gündeme gelirse, lütfen bir araya gelelim, teknik olarak bunu konuşalım. Kendime güveniyorum. "Marifet iltifata tabidir." Bu konuda Türkiye'de en iyi bilen isimlerden biriyim. Eğer bu konuda bizim de fikrimizi alsalardı, daha faydalı bir sonuç elde edilebilirdi.
Şu cümleye dikkat çekmek istiyorum. “Alan içerisinde çok fazla yeni yapılaşma ve ruhsatlı yapı bulunduğundan ada bazında yapılaşmanın mümkün olmayacağı görülmüştür.” Ben öteden beri bu uyarıyı yapıyorum. Şu an dönüşüm alanı olarak tanımlanan 585 dönümlük bir alanda yaklaşık 1200 bina var. Bu bölge zaten afet riski altındaki alan olarak kanunla belirlenmiş. Buna rağmen bu binalar hâlâ yeniden ruhsatlandırılıyor.
Gelecekte burada yeniden bir planlama yapıldığında, karşımıza yeni yapılar çıkacak. Kanun koyucu diyor ki: “Yeni yapılar planlama bütünlüğünü bozacaksa, bu binalar yıkılır ve gerçek değeri vatandaşlara ödenir.” Bu çok ciddi bir maliyet.
Bugünden bu durumu öngörüp, yeni imar planlarına uygun bir şekilde yapılaşmayı yönlendirmeliyiz. Yoksa gelecekte şehir merkezinde bile ruhsatlı ama uyumsuz yapılarla karşı karşıya kalırız. Bu bir risktir.
Söz konusu dört mahallenin zemin yapıları 5-6  kata uygun. Hiçbir sıkıntı yok. Eskişehir’in en iyi zeminlerinden biri burası. Hem sıvılaşma riski açısından, hem yatay yapılaşma katsayısı, hem de depremsellik açısından uygun. Ancak bir mühendis olarak şunu özellikle belirtmem gerekir: Zeminler, zemin iyileştirme çalışmalarıyla daha iyi hale getirilebilir. Yani zemin büyük bir problem değil.
Sadece Bağlar bölgesinde yer altı su seviyesi 3,5 metre civarında. Orada bir sıkıntı var. Diğer mahallelerde bu sorun fazla yok. Özellikle Porsuk yatağına yakın alanlarda sıvılaşma riski olabilir. Ancak burada da yapılacak zemin iyileştirmeleriyle bu risk ortadan kaldırılabilir. Bu da elbette bir maliyet oluşturur.
Örneğin, Erenköy Mahallesi'nde 2.274 parsel, Huzur Mahallesi'nde 685, Çankaya Mahallesi'nde ise 1.019 parsel var. Şu anda bu bölgelerde bitişik nizamdaki 2 katlı yapılar, ayrık nizama geçerek 4 kata dönüşüyor. Toplamda 4.478 parsel ve 3.603 yapıdan bahsediyoruz. Bu alan yaklaşık 220 hektar, yani 2.200 dönüm büyüklüğünde. Böyle bir çalışma bugüne kadar yapılmalıydı. Yapılıyor olması kıymetlidir ama yeterli değildir.
Bu çalışmaların çok iyi anlaşılması gerekiyor. Evet, bir ihtiyaç var. Ama bu dört mahallede yapılacaksa daha etkin bir dönüşüm yapılmalıydı. 4 kat yerine 5 ya da 6 kat düşünülmeliydi. Bu sayede vatandaşın rızası çok daha kolay alınabilirdi. Şu an inşaat maliyetleri çok yüksek. Müteahhitler bu bölgelerde kat karşılığı çalışırken yüzde 35 ila 40 oranında pay talep eder. Bu da vatandaşın cebinden para çıkması demektir.
Vatandaşın cebinden para çıkmaması için tek çözüm 5 veya 6 katlı binaların yapılmasıdır. Eğer bu yapılmazsa müteahhit bölgeye girmez. Girse bile vatandaştan yine para talep eder. Ekonomik şartlar ortadayken bu durum vatandaş için büyük bir sıkıntı yaratır.
Ben açıkça söylüyorum: Madem böyle bir irade ortaya kondu, bu önemli bir adımdır. Ancak Eskişehir’in diğer mahallelerinde de dönüşüm yapılacaksa, vatandaşın cebinden bir kuruş dahi çıkmadan bu işi yapmak mümkündür. Alanı genişletmeye de gerek yok. Mevcut alan içinde bina sayısı azaltılır, kat sayısı artırılır. Böylece hem sosyal donatı alanları artar hem de yollar ve yeşil alanlar genişler. Daha yaşanabilir bir mahalle ortaya çıkar.
Sayın Kazım Kurt’un bu süreçte bizden de destek alması gerekirdi. Ama alınmadı. Ne yapalım… Daha önce bunu dile getirdim. Özellikle geçmiş dönemde Sanayi Çarşısı'nın dönüşümü gündeme geldiğinde bunu söyledim. Orada 695 dönümlük alanda imar planları yapıldı. Ancak içi dolu, içi boş tartışmalarıyla bu proje kurban edildi. Oysa Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığı o planlama çok doğruydu.
Eğer bir plan yapıyorsanız, adaların içi boş olmalı ama plan notlarında yapılaşma şartları net olmalı. Vatandaşın bir birim mülkü varsa, iki birime nasıl dönüşeceği belli olmalıydı. Bunu o zaman yapabilirdik. Ama engellendi. Hatta bir siyasi partinin milletvekili, CHP’li belediyeyi başarısız göstermek için bu süreci engelledi. Oysa şehrin o kısmının dönüşüme çok ihtiyacı var.
Evet, dönüşüm kolay değil. Ama ben 43 yıllık bir inşaat mühendisiyim. Bu benim uzmanlık alanım. Vatandaşın ekonomik durumu gözetilerek, ada bazlı planlama, emsal artışı ve kat artışıyla bu dönüşüm yapılabilir. Ve vatandaşa hiçbir maliyeti olmaz. Müteahhit kazanır, Eskişehir ekonomisine katkı olur, vatandaş da daha güvenli ve konforlu konutlarda yaşar. Buna gerçekten ihtiyaç var..
Lütfen vicdanlı olalım. Gidin Antalya’ya, Bodrum’a, Fethiye’ye bakın. Kış nüfusları başka, yaz nüfusları bambaşka. Yani burada altyapı sıkıntısı doğabilir ama bunun çözümü var. Kanalizasyon, içme suyu ve diğer altyapı hizmetleri ihtiyaç duyulursa yeniden projelendirilebilir. Mevcut sistem büyütülerek bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Yani meseleye nereden baktığınız önemli. Ben açık söylüyorum: Müteahhitin bu işe cazibe duyması, para kazanması lazım. Bu Eskişehir’in ekonomisine de katkı sağlar.
Ama daha önemlisi şu. Eğer böyle bir dönüşüm yapılacaksa, bu dönüşüm 5 ya da 6 katlı binalar üzerinden değerlendirilmelidir. Çünkü vatandaşın rızası olmadan bu iş yapılamaz.
Bakınız, plan notlarında şöyle bir ifade yer alıyor: “Bütün parsellerin cephe derinlikleri tek tek etüt edilerek, mümkün olduğunca parsel bazında ayrık nizam dört kat yapılaşmanın sağlanabilmesi amacıyla bahçe mesafelerinde düzenlemeler yapılmıştır.”
Yani mevcut yapıya fazla dokunmadan bahçeleri küçültmüşler. Bu yeterli değil. Bahçe mesafelerinde düzenleme yapılabilir ama madem bu kadar çaba gösterildi, keşke beş ve altı katlı bir modelle daha kalıcı bir çözüm üretilebilseydi.
Ayrıca bu parsellerde eğer bir şuyulandırma yapılırsa yani iki farklı parselde hissedar olunursa bu kültür Türkiye’de çok gelişmediği için anlaşma ihtimali düşüyor.
Bazen irade ortaya koymak gerekir. Vatandaşın tercihlerini, taleplerini dikkate almak gerekir. Ben bir siyasi partinin il başkanı olarak şunu söylüyorum: Eski imardan altyapıya, ulaşımdan sosyal yaşama kadar pek çok sorun var. Yapılan hizmetler için teşekkür ederiz ama bu hizmetleri yeterli bulmuyoruz.Eskişehir bugüne kadar milli görüş belediyeciliğiyle tanışamadı. Tanışsaydı, Eskişehir bambaşka bir şehir olurdu.”