Eskişehir Barosu, TMMOB Eskişehir İKK Kadın Çalışma Grubu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi, Odunpazarı Belediyesi, Odunpazarı Kent Konseyi, Tepebaşı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi Sağlıklı
Kent Konseyi, Türk Tabipleri Birliği Eskişehir Bilecik Tabip Odası tarafından ortak açıklama yapıldı.
Ulus Anıtı önünde yapılan basın açıklamasını Beste Alıçlı okudu.
Beste Alıçlı’nın seslendirdiği basın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor;
“Bugün burada Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Eskişehir Kent Konseyi, Tepebaşı Belediyesi Sağlıklı Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi, Türk Tabipleri Birliği Eskişehir Bilecik Tabip Odası, TMMOB Eskişehir İKK Kadın Çalışma Grubu ve Eskişehir Barosu temsiliyetinden oluşan Eskişehir Kadın Dayanışması Platformu olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için toplandık.
8 Mart 1857’de ağır çalışma koşullarını protesto etmek için direnişe geçen dokuma işçisi kadınların 129’unun çıkan çatışma ve yangında yaşamını yitirmesiyle başlayan sürecin ardından 8 Mart, “kadınların mücadele ve dayanışması günü” oldu.
Biz kadınlar ancak mücadele ve dayanışmayla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabileceğimizin farkındayız.
8 Mart 1857 yılının üzerinden 168 yıl geçmiş olmasına rağmen eşit işe eşit ücret hakkı için mücadele ediyoruz. Kadınların ev içi emeği değersiz görülürken çocuk ve yaşlı bakımı kadınların omzuna bırakılıyor. Dünya çapında kadınlar ücretsiz bakım işlerine erkeklere oranla 10 kata kadar daha fazla zaman ayırıyor.
Eğitimde baştan aşağı kadın yok sayan müfredatla karşı karşıyayız. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar eşit bir şekilde eğitim ve istihdam olanaklarına ulaşamamakta, kültürel ve siyasal alanda yeterince temsil edilememektedirler. Kadınların büyük çoğunluğu mülksüzleşirken kadın yoksulluğu derinleşmektedir.
Siyasal iktidar 2025 yılını Aile Yılı ilan etti. Oysa kadınlar, en çok o ailelerin içinde en yakınları tarafından öldürülüyor. Aile odaklı politikalar kadınların bireysel haklarını göz ardı ediyor. Kadınları yalnızca aile içindeki rolleriyle tanımlayan politikalar terk edilmeli, bunun yerine kadınları birey olarak güçlendiren, kayıtlı işgücüne katılmasını sağlayan politikalar geliştirilmelidir. Kadınların sosyal hayata, eğitim ve istihdama eşit şekilde katılmasını sağlamak için öncelikle bakım emeği yükü sosyal devlet tarafından azaltılmalıdır.
6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yasasına saldırıldıkça failler cesaret buluyor ve kadın cinayetleri artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2025 yılının ilk iki ayında 49 kadın cinayeti, 53 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Kadınları şiddet dolu evlerde tutmaya çalışanlar, boşanma hakkına, nafaka hakkına göz dikenler, aile arabuluculuğu getirmeye çalışanlar kadın düşmanı politikalarla kadınların hayatını karartmaya devam ediyorlar.
Kadın cinayetlerinin en önemli sebebinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu biliyoruz. Toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın/erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkileri eşit dağıtılıncaya kadar eşitlik ve haklarımız için mücadele edeceğiz.
Laiklik olmazsa kadınların özgürlüğü, eşitliği ve hayatta kalma hakları da olmaz. Siyasi iktidarın ve gerici güruhun İstanbul Sözleşmesini hedef alması tesadüf değildir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi kadına karşı şiddetin bütün biçimleri için kadınlarla erkekler arasında tarihsel, toplumsal, ekonomik ve politik güç eşitsizliklerini görerek her alanda eşitliğin inşasını temel alır. Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, sözleşme etkin ve etkili bir şekilde uygulanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Biz kadınlar evde, işte, sokakta, hayatın her alanında can korkusuyla yaşamaya, şiddete, mobbinge, tacize, baskıya, yoksulluğa, eşitsizliğin derinleştirilmesine, medeni haklarımıza yönelik saldırılara karşı yan yana geliyoruz. Gücümüzün farkındayız. Bu günün dünyayı değiştireceğinin farkındayız.
Eskişehir Kadın Dayanışması Bileşenleri olarak kadınların ortak mücadelesinin ve dayanışmasının adı olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü umutla kutluyoruz. Gelecek güzel günleri yan yana gelerek mücadele ederek kuracağız.”