ESKİŞEHİR HABER

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu: “Herkes ceza alana kadar olayın takipçisi olacağız”

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu: “Yaşam hakkımızı elimizden alan bu düzene karşı birleşelim. Bu çürümüşlüğü mücadelemizle bertaraf edelim.”

Abone Ol

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Ceren Kökoğlu şu ifadeleri kullandı;

“Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan 12 katlı Grand Kartal Otel’de gece 21 Ocak günü sabaha karşı 03.30 sıralarında yangın çıktı. Meydana gelen yangında ilk belirlemelere göre en az 79 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralı olarak tedavilerine devam ediyor. Buradan hayatını kaybeden yurttaşlarımıza, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Ülkemizde yaşanan her bir doğa olayı ne yazık ki birer katliama dönüşüyor ve canımızı almaya devam ediyor. Biz biliyoruz ki; sıradan doğa olaylarının katliama dönüşmelerinin en büyük nedeni artık canımıza kast edecek hale gelen kar hırsıyla gözü kararmış bu yandaş ve rant düzenidir.

6 Şubat depremleri, Soma, Ermenek, Torunlar, Büyükcoşkunlar, Beşiktaş, Amasra, Balıkesir, Hendek ve şimdi Bolu Kartalkaya… Alınmayan tedbirler, yapılmayan denetimler, cezasızlık hukuku, gelmeyen adalet, suçlanan işçiler… Hep aynı tekrarla onar onar, yüzer yüzer katlediliyoruz. Otel yangınından sağ kurtulanlar “Ne yangın söndürücü sistem ne duman detektörü ne yangın tüpü vardı” dedi. Yaşanan bu katliam sonrasında da adı artık kar, rant, denetimsizlikle eş anlamlı hale gelen AKP iktidarının ilk yaptığı şey sorumluluklarının tartışılmasına karşı önlem almak, haberlere yayın yasağı getirmek oldu. Bolu Belediye Başkanı yangın çıkan bölgenin sorumluluk alanlarında olmadığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı ise otelin 2021 ve 2024 yıllarında denetlendiğini, itfaiye tarafından yangın yeterlilik belgesi verildiğini ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevlendirdiği bakanlar yangından ancak 12 saat sonra ölü ve yaralı sayısını verebildi. Yine hiç kimse sorumluluk almadı. Halkımıza sabır telkin edildi.

Bu tür katliamların devam ediyor olmasının en önemli nedenleri olarak denetimsizlik, cezasızlık ve sorumsuzluk zinciri öne çıkıyor. Tüm katliamlarından sonra siyasi sorumluların, sorumlu bürokratların yargılanmadığı, işverenlerin ise çoğu zaman göstermelik cezalar ile kurtulduğuna defalarca tanık olduk. Gerek kamuya açık bir konaklama tesisi olması gerekse onlarca çalışanı olan bir işletme olması nedeniyle İktidara ve tüm sorumlulara soruyoruz; bu otel hangi şartlarda denetlenmiştir, denetim bulguları nelerdir? Hangi yaptırımlar uygulanmış ve bu katliama neden olabilecek eksiklere rağmen neden işletmesi sonlandırılmamıştır? Bu konulara ilişkin bilgi ve belgelerin kamuoyuna şeffaf şekilde sunulması gerekmektedir.

Sermayenin kâr hırsı, binanın yapı malzemelerinin uygun olmaması ve denetimsizlik can kayıplarını artırdı. Gerekli tedbirler alınsa, denetimler yapılsa bu kadar can kaybı yaşanmayabilirdi. Yangın ekipmanlarının ve iş yerlerinin denetimine ilişkin mevzuatlardaki boşluklar denetimi fiili olarak ortadan kaldırıyor. Ekipmanların muayenesi kamuya değil özel şirketlere yaptırılıyor, eski binaların yönetmeliklere uygunluğu takip edilmiyor, denetim sorumluluğunun net olarak belirlenmemesi nedeniyle kamu kurumları sorumluluğu birbirine atıyor.

Tüm bunlarla beraber cezasızlığa ve denetimsizliğe dayalı bu rant düzeni yaşanan katliamların sorumlusudur. Bu düzeni değiştirmeden işyerlerinde, öğrenci yurtlarında, otellerde/eğlence mekânlarında ve hatta sokak ortasındaki katliamlar son bulmayacaktır. Tüm yasa ve yönetmelikleri, ilgili mevzuatı şirketlerin para kazanması, inşaatçıların, turizmcilerin serbestçe istediğini yapması için düzenleyen siyasi iktidar da bu düzenin en azılı temsilcisidir.

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu olarak diyoruz ki; bu ölümlerde sorumluluğu olan herkes ceza alana kadar olayın takipçisi olacağız. Her gün üzerimize yıkılan bizleri, hayatlarımızı enkaza dönüştüren bu köhne ve çürük düzenin bizi katletmesine, yakmasına, sömürmesine izin vermeyeceğiz.

Yaşam hakkımızı elimizden alan bu düzene karşı birleşelim. Bu çürümüşlüğü mücadelemizle bertaraf edelim.”