Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu adına açıklamalarda bulunan Av. Pınar Cengiz, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifinin TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu tarafından "kara bir leke" olarak kabul edildiğini ve 29 Temmuz 2024 itibarıyla TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandığını belirtti. Kanunun ilk beş maddesi kabul edilirken, diğer maddeler için oylamanın devam ettiğini söyledi.
Av. Cengiz, yasa değişikliğinin sokak hayvanlarının belediyeler ve il özel idareleri tarafından toplatılmasını öngördüğünü, bu toplamanın sadece köpekleri kapsadığı belirtilse de kedilerin de bu kapsama alındığını vurguladı. Kanun tasarısında "ötenazi" kelimesi kaldırılmış olsa da, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'na yapılan atıf ile sokak hayvanlarının öldürülmesinin alenen kabul edildiğini belirtti. 2021 yılında yapılan kanun değişikliğiyle saldırgan olup olmadığına bakılmaksızın sırf ırkı nedeniyle sahiplenilmesi yasaklanan köpeklerin de belediye bakımevlerinde öldürüleceğini ekledi. Ayrıca, görevlerini yerine getirmeyen belediye yetkililerine hapis cezası uygulanacağı ifade edildi.
"Hayvanları Korumaktan Uzak Bir Yasa"
Pınar Cengiz, 20 yıldır yürürlükte olan yasayı uygulamayan, kısırlaştırma zorunluluğunu yerine getirmeyen ve bakımevi dahi açmayan belediyelerin, hayvanları kısırlaştırmadan sokağa terk eden, üreten ve satan vatandaşların sorumluluklarının bedelinin hayvanların canlarıyla ödetilmek istendiğini belirtti. Ülkemizdeki bakımevlerinin sayısının ve kapasitelerinin azlığı, mevcut durumlarının içler acısı hali dikkate alındığında sokak hayvanlarını toplamanın öldürmekle eşdeğer olduğunu söyledi.
"Çözüm Değil, Çözümsüzlüğün Başlangıcı"
Pınar Cengiz, sokaklarda kimseye zarar vermeyen masum hayvanların toplanmasının çözüm değil, çözümsüzlüğün başlangıcı olacağını vurguladı. Veterinerler ve alanında uzman bilim insanlarının görüşlerine göre, toplanan köpeklerin sosyalleşmemiş, aşısız ve rehabilite edilmemiş hayvanlar olarak sokaklara ineceğini, onların da toplanması durumunda yaban hayvanlarının şehir merkezine geleceğini belirtti. Asıl kuduz ve zoonoz hastalıklarının bulaşma riskinin bu durumda çok büyük problemler yaratacağını ifade etti.
Pınar Cengiz, hayvan popülasyonunun kontrol edilmesi için bilimsel yöntemlerle çalışmalar yapıldığında sokak hayvanı sayısının birkaç yıl içinde kontrol altına alınabileceğini söyledi. Kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma gibi bilimsel yöntemlerin gerektiği gibi uygulanmadığını, yasa düzenlemelerinin adil, hukuki, bilimsel ve vicdani bir çözüm olmadığını belirtti.
"Her Canlının Yaşam Hakkı Kutsaldır"
Eskişehir Barosu olarak yaşatmayı seçtiklerini ve adaletin her canlı için sağlanması gerektiğini savunduklarını belirten Av. Cengiz, Meclis Genel Kurulu gündeminde halen görüşülmekte olan yasanın Anayasanın 56. Maddesi ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurguladı. Cengiz, "Her türlü hukuki mücadelenin yanında olduğumuzu, sonuç ne olursa olsun sokaktaki canların haklarını savunmaya devam edeceğimizi bildiririz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.
