Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Pınar Cengiz şu ifadeleri kullandı;
“Her yıl düzenli olarak kutlanan ve bu sayede evrende insanlardan başka canlıların da yaşadığının farkında olmamızı sağlayan 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nün amacı; insanların hayvanlara karşı sevgisini artırmak, farkındalık oluşturmak, hayvanları korumak ve haklarına saygı duyulmasını sağlamaktır. Ancak biz bugün burada, maalesef, bu günü kutlamaktan çok uzak bir noktadayız. Hayvanların en temel ve dokunulamaz hakkı olan yaşam haklarını korumak zorunda olduğumuz bu günlerde, onların sesi olmak ve bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmek için toplanmış bulunuyoruz.
Bilindiği üzere, hayvanların yaşam haklarının ellerinden alınmasına yasal dayanak olan “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 2 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun değişikliği, Hayvanları Koruma Kanunu’nun lafzına ve ruhuna aykırı olup, hayvanları korumaktan öte onları katletmeyi amaçlamaktadır. Yasal düzenlemeler hem kişiler hem idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, uygulanabilir ve nesnel olmalıdır. Aynı zamanda, kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı da önem içermelidir. Bilimsel verilerden ve çözüm üretmekten uzak, üretimi yasaklayamayan, gelişigüzel hazırlanmış, muğlak, vicdani değerlerden yoksun ve hukuki belirginlik ilkesine aykırı olan bu kanun uygulanamaz bir haldedir. Anayasa, insanları, doğanın ve tüm ekosistemin yaşama hakkını ihlal etmektedir. Tek bir canlıya zarar veriliyor diye ortada bir infazın varlığı, nasıl sağlıklı olabilir? İnsan aklı bunu çözerken, idarenin dolaylı olarak verdiği kararın Anayasa’ya ve uygulamasına nasıl aykırı olduğu tartışılmalıdır. Bu değişiklikler ne hayvanları korumayı, ne hayvan popülasyonunu azaltmayı, ne de toplumun sağlığı için bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır. Sadece sorunun süjelerini ortadan kaldırmakta ve sonuç olarak, maalesef ki, hayvanlar katledilmektedir.
Bu süreçte basına yansıyan Altındağ ve Niğde belediyelerindeki hayvanların parçalanarak öldürülmeleri, Edirne’de ilçe çöplüğünde köpeklerin çuvallarda ölü bulunmaları, Manisa’da ilaç yutmadığı için fırçayla defalarca vurularak öldürülmesi, Ankara Polatlı’da direnen yavru köpeğin katledilmesi ve benzeri tüm katliam olayları, kanun değişikliklerinden itibaren artarak devam etmiştir. Sadece iki ay kadar kısa bir sürede, sokakta yaşayan hayvanların yaşam hakkını ihlal eden ve basına yansıyan en az 46 vaka gerçekleşmiştir. Bu durum adeta geleceğin bir fragmanıdır ve ileride daha çok bu gibi katliam haberleriyle karşılaşacağımızı gözler önüne sermektedir.
Şu an gelinen noktada, yasanın iptali istemiyle 15 Ağustos 2024’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuş ve yapılan inceleme sonucunda Anayasa Mahkemesi başvuruda eksiklik tespit etmemiş, davanın daha sonra belirlenecek bir günde esastan görüşülmesine karar vermiştir. Bu süreci yakından takip ettiğimizi bildirmek isteriz.
Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak, en başından beri takipçisi olduğumuz tüm bu süreçlerde, bizler gibi hissedebilen canlılar oldukları halde kendilerini ifade edebilecek durumda olmadıkları için yaşam haklarını bile savunamayan hayvanların uğradığı hak ihlallerinin karşısında olduğumuzu, her zaman olacağımızı ve bu mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”