Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Emre Genç şu ifadeleri kullandı;
"2024 yılı faaliyet raporunu konuşuyoruz. Bu, sadece şeffaf ve hesap verilebilir bir rapordur. Rapora birçok sayısal veri girdi, birçok eleştiri yansıdı. Biz, eleştirilerden hiçbir zaman çekinmedik. “Neden eleştiriyorsunuz?” demedik. “Bizim görüşümüzde değilsiniz” diyerek kimse hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmadık, kimseyi şafak vakti gözaltına almadık. Odunpazarı’nı konuşalım. Ancak bunu yaparken sadece bir yıllık muhasebe yapmadığımızı da vurgulayalım Sayın Başkan.
2024 yılı, her koşulda çok zorlu bir yıl oldu. Tüm bu zorluklara rağmen faaliyetler yerine getirildi. Bunu özellikle bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Peki, bu faaliyet raporunda ne var? Bu raporda bir umut var. Bütün zorluklara rağmen, başta Odunpazarı Belediye Başkanımız olmak üzere, sayısal verilerle gördüğümüz ama her birinin bu ilçeyi daha yaşanabilir kılmak için emeği olan emekçilerin alın teri var. Bu raporu değerlendirirken bu yönünü de göz önünde bulundurmak ve eleştirileri buna göre yapmakta fayda var. Odunpazarı’nı konuşacağız. Ve büyük ihtimalle şu söylenecek: “Türkiye büyüyor.” Ama bu büyüme hiçbir zaman bizim mahalleye uğramadı Sayın Başkan. Betona yapılan yatırımlarda üretim olmazsa, şehir hastanesinden tutun da dosyalara sığmayan Eskişehir Adliyesi’ne kadar pek çok konudan söz edecekler. Haklılar. Çünkü tek kaynaktan besleniyorlar. Biz ne kadar anlatırsak anlatalım, bakış açılarını değiştirmek istemiyorlar. Pazara inmiyorlar artık. Pazar tezgâhında domates alan teyzenin ne yaşadığını biliyorlar mı gerçekten? Ya da inanıyorlar mı yaşananlara? Biz bu durumu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Az önce sosyal yardımlardan bahsedildi. Birazdan müdürlük bazında da geçeceğiz.
Önceki yıllarda da ifade ettim: Cumhuriyet Halk Partili bir belediye meclis üyesi olarak, ben aşevinde kuyruk görmek istemiyorum. Halk Market’te sıra görmek istemiyorum. Gerekirse kapatalım. Ama yirmi yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten kötü yönetim yüzünden, maalesef bu kuyruklar her geçen gün artıyor. Bize, “Neden yalnızca yedi tane tekerlekli sandalye verdiniz?” demesinler. Yedi kişi başvurmuş. Daha fazlası gelmemiş. Ne yapabiliriz? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kaç tane verdi? İnternet sayfalarında hiçbir veri yok. Eleştirirken bunlara da bakmak lazım. Devletle belediyeyi aynı kefeye koymak doğru değil. İnsanlarımız, özellikle bu konuda bize başvuruyor. Hayat pahalılığı var. Bunu hepimiz biliyoruz. Emekliler geçinemiyor. Geçtiğimiz günlerde vatandaşlar demokratik haklarını kullanarak boykot kararı aldı. Bu boykot yüzünden ülke ekonomisi çöktü diyenlere ancak gülünür. Yirmi yıldır süren kötü AK Parti ekonomik sistemi yüzünden Eskişehir’de yüzlerce esnaf kepenk kapattı. Az önce belediyeye olan emlak vergisini bile ödeyemeyen vatandaştan bahsedildi. İnsanlar o noktaya geldi. Ama iş asfalt dökmeye geldiğinde, “Payını almayın, halkın yanındayız” deniyor. Gerçeklik böyle değil. Bu faaliyet raporu oylanırken de bu bakış açısıyla değerlendirilmemeli. Odunpazarı'nı konuşalım dedik ama grubun yarısı konuşmaktan vazgeçti sanki. Şunu görmek lazım: Buradaki anlatılanları görmezden gelerek oy vermek doğru olmaz. Bu, artık siyasi bir mesele değil.
Odunpazarı Belediyesi, hesap verebilir bir şekilde yönetiliyor. Eleştiriler karşısında “neden yapmadınız?” diye sorulduğunda anlatıyoruz. Defalarca anlattık, anlatmaya devam edeceğiz. Ama bu yorumlamaları yaparken genel yapının dışına çıkmamak gerektiğini düşünüyorum. 2024 yılı faaliyet raporunu değerlendirirken biraz geriye gitmek lazım. 2019’da halkımızın tercihiyle yeniden göreve geldiğimizde, 2020-2024 yıllarını kapsayan bir stratejik plan hazırladık. Ama biz bunu “yapmış olmak için” yapmadık. Katılımcı belediyecilik anlayışıyla hareket ettik. Bölgemizdeki tüm STK’lara, vatandaşlara sorduk: “Nasıl bir Odunpazarı istiyorsunuz?” diye. Onlar yazdı, biz de yıllık yatırım programlarında bunları dikkate aldık. 2024 faaliyet raporu, işte o stratejik planın son aşaması. Elbette eksiklerimiz var. Gelirle gider arasındaki fark soruldu. İnsan kaynakları üzerinden eleştiri yapıldı. Ama biraz da bütçe tekniklerine bakmak gerekiyor. Gerçekten çalışmak lazım. Şu anda personel giderlerinin fazla görünmesinin nedeni, fazla personel çalıştırmamız değil. Maaşlara gelen zamlar, bu zamlara bağlı SGK ve vergi ödemeleri, bütçede bu kalemlerin yüksek görünmesine neden oluyor. Alım gücüne yetişmek için yapılan zamlar, bu farkı artırıyor. Odunpazarı Belediyesi'nde yaklaşık 2 bin çalışanımıza bu kadar da iş yapılmaz yani… Anlat anlat bitmiyor. Nereye anlatacağımı ben de biliyorum ama dediğim gibi, sakin olalım, sıkıntı yok.
Bütçenin neredeyse üçte biri, rakamsal verilerden ziyade daha net anlaşılan kısımla birlikte doğrudan halkın hizmeti için kullanılmış. Az önce muhalefet eleştirisi içinde bir ifade geçti: “İnsan Kaynakları, Personel Çalıştırma, Temizlik İşleri, Park Bahçeler, Temizlik ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlükleri… Buralarda çok harcamışsınız, tutmamış.” Ya bir karışma, bir karışma, bir karışma… Lütfen arkadaşlar. Siz istediğiniz kadar müdahale edin. Ben sizin gibi değilim. Yani ben düzenimi bozmam. Bir sıkıntı yok. Ben öyle yorumladım. Bu kadar kötü durum içinde anlatıyorlar ya, “Ne yaptınız?” diye… Mesela 472 bin metrekare yol ve tretuvar çalışması. Evet. Odunpazarı Belediyesi'nde. 155 bin metrekare yeni yeşil alan… Park Bahçeler Müdürümüz “Biraz daha yapabilirim” demiş ama imkân bu. Çünkü birçok yerde biz boş gördüğümüz arsayı da ranta göndermiyoruz. Vatandaşlarımızın, insanlarımızın sosyal belediyecilik anlamında gelip orada birlikte vakit geçirmelerini istiyoruz. Az önce bahsettim, bu süreçte 1301 haneye ortalama hane sayısının 4 olduğunu varsayarsak çıkan günlük yemek sayısı… Ve hâlâ bizim aşevi hesaplarımız blokeli. Onun da altını çizeyim yeri gelmişken. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ama tabii ki Eskişehir güzel bir şehir. Gerçekten güzel. Yarışma ruhunu yaşayan bir şehir. Vatandaşlarımız yine ellerinden geldiğince yardım yapmaya çalışıyor. Kreşler, spor alanları yine aynı şekilde devam ediyor. Şimdi burada asıl ne var? Burada bir zihniyet meselesi var. Yani bunları birer rakam olarak görmeyelim. Biz diyoruz ki; katılımcıyız, halkçıyız, sosyal belediyeciyiz. Bu faaliyet raporunun içinde görünenler de bunlar. Birebir burada yaşanmış. Öyle sadece slogan olsun diye değil, gerçekten Odunpazarı Belediyesi'nin faaliyet raporunda bu anlayış var. “Biz dedik, oldu.” Hani şu an ülkede tek adam uygulaması var ya, “Ben dedim, oldu” diyor. Biz öyle demiyoruz.
Bu faaliyet raporunda dayanışma var. Derman belediyeciliği var. Hiçbir harcama birileri zengin olsun diye ya da birilerine kolaylık sağlansın diye yapılmadı. Kaynaklar etkin ve verimli kullanılmış. Özellikle bunu görüyoruz. Bu süreç içinde birazdan bazı örnekler de vereceğim. Mesela engellemelere rağmen… Sadece Cumhurbaşkanlığı'nın uymadığı, ancak tüm kamu kurumlarının sözde uyduğu ve belediyelerden de uyması istenen tasarruf tedbirleri var. “Cemevini neden yapmadın?” diyorsun; “Yapamazsın” diyorlar. “Bina yapamazsın” diyorlar. Sonra da “Niye yeni bina yapmadın?” diyorlar. Tasarruf tedbiri var; “Yapma” diyorlar. Yani şimdi Sayın Cumhurbaşkanı'nın kararlarına karşı nasıl böyle bir harekette bulunabilirim? Mümkün mü? Ha, kendileri bulunuyorsa o ayrı mesele. 2024 yılı bu kadar zorluydu. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama 2024 yılı bütçesi içerisinde bir borçlanma yetkisi verdik. Hep birlikte Odunpazarı Belediye Başkanımıza bu yetkiyi verdik. Normalde belediyeler bu yetkiyi kullanabilir. Biz de belediye meclis üyeleri olarak “Niye kullandın?” diyemeyiz, çünkü yetki var. Ama bu kadar ekonomik sıkıntı içinde, 2024 yılında bu borçlanma yetkisi de kullanılmadı. Bu da mali disiplinle ilgili bir durum.
Bizim tüm kapılarımız açık. Herkes bize ulaşabiliyor. Sosyal medya kanallarından ulaşabiliyor. Az önce bahsedilen şikâyetlerde olduğu gibi. Yüksek müsaadenizle, bize ulaşan bu şikâyetlerden bazı örnekleri paylaşmak istiyorum. Mesela… Eskişehir 2013’te Türk Dünyası Kültür Başkenti olmuştu. Bu kapsamda Odunpazarı’nda, Eti Şirketler Grubu sponsorluğunda Eti Göç Müzesi kurulacağı ilan edilmişti. Bina yapıldı ama 10 yıl boyunca bu müze açılmadı. Bir vatandaşımız bunu bize yazıyor çünkü başka bir yetkili bulamamış. Sonra da diyor ki, “TÜGVA’ya verildi. Ne yapıyor bunlar? Bir yardımcı olun.” “Valiliğe git, AK Parti’ye git, bize gel,” demişler ama “Onlar dinlemiyor” diyor. “Kim dinliyor?” diye bize yazmış. Bu sayılardan biri de bu. Kapılarımız açık. Mesela şöyle de mesajlar geliyor: “Cenazem vardı, çok yardımcı oldunuz. Allah razı olsun.” Vatandaş isimleri KVKK gereği kapalı. Ama teşekkür ediyor. Bunlar istatistik olarak giriyor sisteme. Komik talepler de var: “Emlak vergimi ödeyeceğim, nereye ödeyebilirim?” diye soranlar da oluyor. Hepsi bir sayı olarak sisteme giriyor. Talep, şikâyet… Bunların hepsi aynı şekilde algılanabiliyor. Dilerlerse elimizde bu istatistikler mevcut. Bazı kurumlara ulaşamadıkları zaman da bize ulaşıyorlar. “Ulaşın, onlara söyleyin,” diye bize iletiyorlar. Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri… Malumunuz, Odunpazarı ilçesi 426 bin 439 nüfuslu, 85 mahalleden oluşuyor. Az önce sayılar da söylendi. 27 müdürlüğümüzle bu faaliyetleri yürütüyoruz. Bu 27 müdürlüğümüzün hepsi yoğun çalışmış. Spor İşleri Müdürlüğümüz özellikle kadınlarımıza, çocuklarımıza çok güzel etkinlikler düzenliyor. Özellikle yaz dönemlerinde çocukların spor alışkanlığı kazanması için çok sayıda çocuğumuz farklı branşlarda eğitim alıyor. Odunpazarı Belediyesi, daha önce efsanevi futbolcularımızın isimlerini halı sahalara verdi. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Eskişehir’in önemli isimlerinden Amigo Orhan ve yine halk arasında bilinen Şükrü Saban gibi isimler… Spor İşleri Müdürlüğümüz vefa örneği gösterdi. Şükrü Saban Eskişehirli milli bir atletti. Bu çerçevede Eskişehir’e gelen çok sayıda sporcumuz var. Şehirler arası gelenler de dahil. “Neden bu kadar tanıtım yapıyorsunuz?” diyorlar. Odunpazarı’nı tanıtıyoruz ya. Yani biz kendimizi tanıtmıyoruz ki. Sizin de dolaştığınız o sokakları tanıtıyoruz.”