1965 yılından beri Eskişehirspor'dan başka hiçbir takımı tutamıyorum. Bizler 1965 yılında ve ilk 10 yılındaki başarılardan dolayı Es Es sevdalısı olduk. Şimdi istesek de vazgeçemiyoruz. Ama kahroluyoruz. Hele son 2-3 yıldır seyrettiğimiz takım hep ezik, hep ezik. Ne oyunu tat veriyor, ne de aldığı sonuçlar.
Nerede hata yapıldı? Niye bu duruma geldik? Herkes birbirini suçluyor. Gerçi Türkiye'de birçok takım bizim durumumuzda ama o durum gerekçe olamaz. Büyük oranda yönetimsel hatalar, dernek statüsü şeklinde yönetilme en başta gelen sebepler. Süper Lig'den düştüğümüzden beri yöneticilik yapan ekipler aşağı yukarı aynı. Başkan değişiyor, yardımcısı başkan oluyor. Şu anda bile mevcut başkan, bir önceki yönetimin içinde olan bir arkadaş. Belki 50 ya da 60 kişilik bir grup var. Yönetimler sürekli bunların arasında döndü. Kongre üyesi olarak birçok genel kurula katıldım. Ne doğru dürüst hesap veriliyor ne de hedef belirleniyor. Geçmiş yönetimlerin ibrası için insanlardan el kaldırması isteniyor, kimse bir şey anlamadan kabul ediyor ve geçiyor. Zaten harcamalardan bahsedilirken, normal vatandaşın anlayacağı şekilde bir anlatım olmuyor. Rakam kalabalığı içinde oldu bittiye getiriliyor. Yani denetim, hesap sorma gibi şeyler amatörce yapılıyor. Benim gözlemim bu şekilde.
Bir önceki yönetimin arkasında AKP vardı. Şimdi de başta Kazım Kurt olmak üzere CHP'li belediyeler gözüküyor. Bu sefer de AKP tarafı mesafeli duruyor. Şirketleşme olmadığı sürece, eğer takım bu şekilde yönetilecekse, seçilecek yönetim ve başkanın parasal olarak güçlü ve kulübe aktarabilecek şekilde davranması gerekiyor. Yoksa 'hadi ben başkan olayım da Eskişehirliler parasal destek sağlar' diye öne çıkmanın bir anlamı yok. Hiç kimse kendisi başkan olmadığı sürece başkasına puan kazandırmak için para vermez. Söz verildiği şekilde bir an önce şirketleşmeli diye düşünüyorum. Yoksa yine geçen yıllardaki hatalar devam edecek gibi görünüyor. Biz amatörde kalmaya devam ederiz. Yazık oldu Eskişehirspor'a. İnşallah eski günlere döneriz.”