AK Parti Üyesi ve Zafer Partisi Eskişehir eski İl Başkanı Bayram Bingöl şu ifadeleri kullandı:
“Zafer Partisi’nin kurulduğu günden itibaren, en zor zamanlarında, kimsenin uğramadığı ve illerde temsiliyetin sağlanamadığı dönemlerde çeşitli görevlerde bulundum. Son olarak 2,5 yıl boyunca Eskişehir İl Başkanı olarak görev yaptığım süreçte, bir genel seçim ve bir yerel seçim geçirdim. Partinin kuruluş idealleri ve vaat ettiği Türk milliyetçiliği çizgisinde büyük bir heyecanla çalıştım. Ancak zamanla partide yaşanan olaylar, alınan kararlar ve izlenen politikaların gerçekçi bir vizyonu yansıtmadığını, halkımıza umut yerine hayal kırıklığı verdiğini üzülerek gözlemledim.
Partimizin en güçlü dönemlerinde katılıp katkı sağlayan değerli insanların dışlanması, özgür düşüncenin yok edilmesi ve kalıcı bir lider kültü oluşturma çabası, partide yeni fikirlerin gelişmesini engelledi. Üstelik Ümit Özdağ’ın söylemleri ve eylemleri, bir Türk milliyetçisi olarak taşıdığı yükümlülüklere ve Türk halkının beklentilerine cevap verecek bir siyasi tablo çizemedi. Kutuplaştırıcı ve mesnetsiz açıklamaları, geleceğe yön verecek stratejilerden yoksundu. Üstelik kendisi bir strateji profesörü olmasına rağmen, bu konuda başarılı bir yaklaşım sergileyemedi.
Bu durum yalnızca beni değil, partide daha önce görev yapmış ve şu anda da görevde olan birçok arkadaşımı derinden rahatsız ediyor. Zafer Partisi, halkımızın sorunlarını çözmek yerine kişisel çatışmalarla enerjisini tüketmiş ve bu süreçte ülkemizin geleceğine ışık tutabilecek potansiyelini kaybetmiştir. Türk gençliği ve milletimizin milli hedeflerine katkı sağlayacak sağlam ve vizyoner bir politika üretme iddiasından uzak bir çizgiye sürüklenmiştir.
Türkiye Yüzyılı vizyonunda bir nefer olarak yer almaktan gurur duyuyorum.
Bugün, AK Parti ailesine katılmamın temel nedeni, ülkemizin büyük hayallerine ulaşması için güçlü bir liderlik, kapsamlı bir vizyon ve somut projelere duyulan ihtiyaçtır. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, milletimizin tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla hareket eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türk gençliği ve milletimizin güçlü geleceği için üzerime düşen her görevi yapmaya hazırım.
Bugüne kadar bana güvenen ve destek veren tüm arkadaşlarım bilmelidir ki bu kararım, şahsi bir tercih değil; Türk milletine ve çocuklarımızın geleceğine olan borcumdur. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde siyasi yürüyüşümü sürdürmekten onur duyuyorum.
Sayın Ümit Özdağ’a çağrımdır!
Sayın Özdağ’a bu vesileyle birkaç insani ve siyasi tavsiyede bulunmak isterim: Türk gençliğinin kandırılmaya değil, güçlü projelere ve vizyoner liderliklere ihtiyacı var. Milliyetçi ve vatansever bir insan olarak milletimizin meselelerini çözmekte daha samimi, yapıcı ve bütüncül bir yaklaşımı benimsemeniz gerektiğini hatırlatırım. Eskiden sizinle beraber yol yürümüş herkese bir şekilde zarar verdiniz; partinizde emeği olan, vatan için kurulmuş hayalleri olan insanların çabalarını heba ettiniz.
Şahsi çekişmelere dayalı açıklamalarla Türk siyasetini zayıflatmak yerine, ayrıştırıcı ve yıkıcı politikalarınızdan vazgeçerek birleştirici olmalı ve Türk milletinin duygularıyla oynamadan samimi bir şekilde Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği etrafında birleşmeyi düşünmelisiniz. AK Parti’nin başarıyla şekillendirdiği “Türkiye Yüzyılı” vizyonunda, sizin gibi deneyimli bir akademisyenin de katkısı değerli olacaktır. Gelin, doğru bir geleceğin inşası için saf değiştirin ve bu yapıcı sürecin bir parçası olun. Türk milletine daha güçlü bir geleceği hep birlikte inşa etmek temennisiyle…”