ESKİŞEHİR HABER

Ayşegül Biçer: "Hayvan korumanın temelinde hayvan sevgisi vardır"

Veteriner Hekim Ayşegül Biçer: "Hayvan korumanın temelinde hayvan sevgisi vardır. Hayvanları seven insanlar merhametlidir. Hayvan sevgisi olan insanlar diğer insanları da severler, yardımlaşırlar ve doğayı severler."

Abone Ol

Ayşegül Biçer şu ifadeleri kullandı;

"Ben Veteriner Hekim Ayşegül Biçer. Tepebaşı İlçe Tarım Müdürlüğü’nde görev yapmaktayım. Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Bizim gibi insanlar, çok yıllar önce, 1931 yılında İtalya’da bir şehirde toplanıyorlar ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanlara dikkat çekmek için 4 Ekim’i Hayvanlar Günü ilan ediyorlar. Biz de her yıl 4 Ekim’de Hayvanları Koruma Günü’nü anıyoruz ve bu günü hayvanları koruma amacıyla yerine getiriyoruz.

Nesli tükenmekte olan hayvanlar var. Asya çitası, Hazar kaplanı, Orman tavuğu. Bunlar sadece birkaç örnek. Dünya üzerinde daha pek çok hayvan var ve bunların nesli tükenmek üzere. Size kısaca küresel ısınmanın nedenini anlatayım. Biz insanlar, toplu taşıma araçları ve fabrikalardan çıkan dumanlar yoluyla atmosfere sera gazları salıyoruz. Bu gazlar, atmosferde sera etkisi yaratıyor ve küresel ısınmaya yol açıyor. Bunun birkaç sonucu var. Örneğin, kutup ayıları soğuğu seven hayvanlardır ve buzullarda yaşarlar. Küresel ısınma nedeniyle buzullar eriyor ve bu hayvanlar besin kaynaklarına ulaşamıyorlar. Deniz seviyesi azalıyor ve denizde yaşayan balıklar da sıcaklıktan etkilenip ölüyorlar.

Bir diğer sorun da son zamanlarda yaşadığımız orman yangınları. Bu yangınlar, güneş ışınlarının ormanlarda bulunan kağıt ve cam parçalarına yansımasıyla meydana geliyor. Orman yangınları, ormanda yaşayan canlılara zarar veriyor.

Diğer bir sorun ise çevre kirliliği. Fok balığının üzerine balıkçıların sorumsuzca attığı ağlar dolanmış. Bu hayvan belki kurtulmuş olabilir, ama ne yazık ki diğer hayvanlar bu durumdan kurtulamayacak ve yaşamlarını kaybedecekler. Aynı şekilde, etrafa attığınız bir sakız bile bir serçenin yapışıp uçamamasına ve ölüme terk edilmesine yol açabilir.

Kaçak avlanmalar da büyük bir sorun. Ördekler ve diğer hayvanlar kaçak avlanmalar nedeniyle yaşamlarını kaybediyor. Ayrıca, biz insanlar daha çok ev ve bina inşa ettikçe hayvanların yaşam alanlarını yok ediyoruz. Tilkilerin bahçemize geldiğini görüyoruz. Oysa biz onların doğal yaşam alanlarını ihlal ettiğimiz için onlar da mecburen bizim yaşam alanlarımıza yaklaşıyorlar. Bir ağaç kestiğimizde, birkaç kuşun yuvasını kaybettiğini biliyor muyuz?

Hayvan korumanın temelinde hayvan sevgisi vardır. Hayvanları seven insanlar merhametlidir. Hayvan sevgisi olan insanlar diğer insanları da severler, yardımlaşırlar ve doğayı severler. Bu tür olumlu duygular da bizim mutluluğumuzu artırır, değil mi? Daha mutlu oluruz. İnsanlar olmadan bir dünya nasıl düşünülemezse, hayvanların da olmadığı bir dünya düşünülemez. Çünkü biz hayvanlara muhtacız, onlar da bize muhtaçtırlar.“