Tepebaşı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Atilay Dalgıç şu ifadeleri kullandı; 

“5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 56. maddesi “Belediye başkanı, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen biçimde; stratejik plân ve performans programına göre yürütülen faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının durumunu açıklayan faaliyet raporunu hazırlar.” Hükmüne haizdir. 

Bildiğiniz gibi, öncelikle stratejik plan ve performans programı ile hedefler ve hedeflere ulaşmak için yapılacak çalışmalar belirlenmekte, daha sonra belirlenen hedeflere ulaşmak için yapılacak faaliyetlerin hangi bütçe ile yapılacağına ilişkin bütçe hazırlanmakta her yıl nisan ayında da, belirlenen hedeflerin ne kadarının gerçekleştiği, hedeflere ulaşmak için ne kadar bütçe harcandığı ve harcanan para ile hedeflere varmak için hangi faaliyetlerin yapıldığına ilişkin faaliyet raporu hazırlanıp meclise sunulmaktadır.

Faaliyet raporu kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğunun gereğidir. 

Faaliyet Raporu hazırlanışı ve sunuşu açısından, gerek yasa ne gerekse yönetmelik hükümlerine uygundur. Bu sebeple sayın başkanımız başta olmak üzere raporun hazırlanmasına katkı sunan herkese, grubumuz adına teşekkür ederim.

Faaliyet Raporumuzun 413.sayfasındaki, Müdürlüklerin Performans Değerlendirme Tablosu, faaliyetlerin tümü açısından özeti ortaya koymaktadır. Tabloda görüldüğü gibi, daha önce belirlenen toplam 147 performans hedefi itibarıyla, genel performans oranı %93,8 dir. Bu oran, 2024 yılı faaliyetlerinin stratejik plan ve performans programı ile belirlenen hedeflerin neredeyse tamamına ulaşıldığını, hedeflerden sapmanın ise sadece %6,2 gibi düşük bir oranda kaldığını göstermektedir. 

Sapmanın gerekçeleri rapor içinde açıklanmış olup, sapmaya sebep olan en büyük sebebin 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, Muhtarlık işleri Müdürlüğü ve Fen işleri Müdürlüklerinin, performans programı ile planlanan bazı faaliyetleri genelge sebebiyle yapılamamış ve bu durum bahsedilen müdürlüklerin performansını olumsuz etkilemiştir.

Mali bünyenin gidiş yönünü gösteren en önemli gösterge özkaynaklardaki değişimdir. Özkaynaktaki azalma mali bünyenin zayıfladığını, artış ise mali bünyenin güçlendiğini gösterir. 2024 yılı Bilanço ve Finansal tablolarına göre, 2024 yılı dönem faaliyet sonucu 7.212.172,73 TL olumlu sonuçlanmış, yani belediyemizin özkaynakları, dolayısıyla da mali bünyesi bir önceki yıla göre güçlenmiştir. Bu olumlu sonucun en önemli sebeplerinden birisi, kaynakların daha etkin ve tasarruflu kullanılmasıdır. Örneğin, 5393 sayılı kanununun 49.maddesi,  gerçekleşen en son bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzde otuzuna kadar personel harcamasına izin verdiği halde, bu oran belediyemizde %23 olarak gerçekleşmiştir. Bu veri aynı zamanda, personel istihdamında siyasi veya popülist hareket edilmediğini göstermektedir. 

2023 yılında %67,90 olan gelirin gideri karşılama oranı 2024 yılında %80,45 olarak gerçekleşmiştir. Bu veri, kaynakların verimli ve tasarruflu kullanılmasının yanında gelir artışı çalışmalarının sonucudur. Güncelliğini kaybetmiş, zamanın koşullarını karşılamayan 1981 tarihli Belediye Gelirleri Kanununun belediye öz gelirlerinin artışı önündeki en büyük engel olmasına rağmen, belediyemiz öz gelirlerini artırma gayreti içinde olup, örneğin belediye meclisimizce kabul edilen çevre temizlik vergisi benzeri kaynaklarla, önümüzdeki yıllarda gelirin gideri karşılama oranın istenen seviyelere ulaşacaktır.

Tahmini bütçede, 200.000.000,00 TL borçlanma öngörülmesine rağmen, 2024 yılında borçlanmanın 50.000.000,00 TL olarak gerçekleşmesi, belediyemizin iç kaynakları ile hizmetleri yerine getirebildiğini, borçlanmaya ihtiyaç duymadığını ve mali yapısının güçlü olduğunu göstermektedir. Yine, uzun vadeli borçlarda bir önceki yıla göre %21 oranında azalma meydana gelmiştir. 

Faaliyetleri sadece rakamlar ve kullanılan kaynak ölçeğinde değerlendirmek de doğru olmayıp. az para ile çok iş yapmak mümkündür. 417 sayfalık faaliyet raporu dikkatlice incelendiğinde, Tepebaşı Belediyesinin, önceki yıllarda gerçekleştirdiği ve vatandaş memnuniyetinin en üst seviyede olduğu işlerin hiçbirini aksatmadığı, sosyal belediyeciliğin gereğini olarak, yaşlıya, hastaya, muhtaca, kadına, erkeğe, çocuğa, doğaya, hayvana hizmet noktasında aynı seviyede faaliyetler yürüttüğü görülmektedir.

Kurumsal sınıflandırma tablosuna göre, Temizlik İşleri Müdürlüğü 302.156.072,78 TL harcama ile birinci sırada Fen işleri Müdürlüğü ise 278.108.440,00 TL harcama ile ikinci sıradadır. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesinin, genelde en yüksek harcamayı yapan Fen İşleri Müdürlüğünün çalışmaları olumsuz yönde etkilemesinin sonucu olarak değerlendirilmektedir. 

2.124.445.848,91 TL toplam harcama içinde en yüksek harcama kalemi 1.641.979.230,61 TL ile mal ve hizmet alımları olmuş, harcamanın toplam gidere oranı %77,29 olarak gerçekleşmiştir.  Bir önceki yıl bu oran %70 olarak gerçekleşmişti. Hizmet alımı yolu ile çalıştırılan kişi sayısında bir önceki yıla göre 54 kişi azalma olmasına rağmen, mal ve hizmet alımı harcama oranının artması, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, genel pahalılık ve yüksek enflasyondan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bilanço incelendiğinde şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, Tepebaşı Belediyesinin borç stoku, 5393 sayılı Kanunun 68.maddesinde belirtilen tutarın çok altındadır ve belli çevrelerde zaman zaman maksatlı yapılan spekülasyonlar gerçeği yansıtmamaktadır. Yasanın belirlediği borçlanma oranlarına göre halen yüksek miktarda borçlanma kapasitesi olan belediyemizin, yasanın izin verdiği borçlanma yoluna gitmemesi, mali yapısının güçlü olduğuna işarettir.

Elbette Faaliyet Raporunu sadece rakamlar üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım olmaz. Zira, belediyelerin temel amacı kar elde etmek olmadığından, kar-zarar hesabından çok, kullanılan kaynaklarla elde edilen toplumsal faydanın analizi daha gerçekçi bir değerlendirme olacaktır. 

Yapılan faaliyetler incelendiğinde; Raporda 45 sayfa ile en çok İklim Değişikliği Müdürlüğünün yer aldığı, yine 24 sayfa ile Çevre Koruma Müdürlüğünün, 38 sayfa ile sağlık işleri müdürlüğünün, 20 sayfa ile kültür işleri müdürlüğünün yer alması Tepebaşı Belediyesinin, çevreyi, insan sağlığını, kültür ve sanat faaliyetlerine özel önem verdiğini, toplumun sadece bugününü değil geleceğini de koruma ve iyileştirme anlayışı ile hareket ettiğini gösterirken, yatırımcı müdürlüklerin ve diğer müdürlüklerin de, önemli faaliyetler gerçekleştirdiği raporda ayrıntısı ile yer almıştır. 

Çocuklar için 38 alanda yapılan 15236 eğitim faaliyeti, Türkiye’deki tek destekçisi Tepebaşı Belediyesi olan Eko Okullar programı ile 43 okulda çevre eğitimi faaliyeti verilmesi, Yeryüzü Ekoloji Okulunda 37504 kişiyle atölye çalışması yapılması Tepebaşı Belediyesinin sadece beldenin değil dünyanın iyiliği için katkı verdiği önemli bir anlayışı ifade etmektedir. Bir yanda yakın bölgemizde Alpagut-Atalan’da doğayı, çevreyi ve sağlığı tahrip edecek altın madeni için bastıran bir anlayışa karşı, Tepebaşı Belediyesinin çevreyi, doğayı, sağlığı korumak için yürüttüğü sayısız faaliyet ve mücadele ayrıca önemlidir. Bu mücadeleler sayesinde ÇED sürecinin durduğunu öğrenmek ayrıca mutluluk vericidir. 

Faaliyet Raporunda, sosyal belediyecilik anlayışıyla yürütülen, huzurevi, Alzheimer merkezi, evde bakım hizmetleri, kreşler, aşevleri, öğrencilere yapılan yemek yardımları, diş sağlığı için açılan merkezler ve verilen hizmetler, belde evleri, deneyimli kafeler ve bunlar gibi birçok hizmetin başarılı bir şekilde yürütüldüğü görülmektedir.

Raporun “Zayıf Yanlar” ve “Tehditler” bölümlerinde açıklandığı gibi, Zayıf yanların çoğunluğu merkezi idareden kaynaklanan sebeplerdir. Özellikle merkezi hükümetin taşerona son verileceği vaadi ile yarattığı makyajlı taşeronluk sistemi, çalışanlar arasında çalışma şartları ve gelir adaletsizliği yaratmaktadır. Aynı işi yapanın farklı ücret alması Anayasaya ve tüm ulusal ve uluslararası normlara aykırıdır. Hükümetin bunu bir yasa ile düzeltmesi gerekmektedir. 

Yine, hükümetin kendisinden olmayan belediyelere ayrımcı ve olumsuz tavrı hizmetlerin gereğince yürütülmesi önünde önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Sadece muhalefet partilerinden olan belediyelerin merkezi idare gelirlerine el koyarak, kamu alacaklarını tahsil etme yönünde yapılan uygulama buna en iyi örnektir. 

Ülkenin içinde bulunduğu ve ne yazık ki süreklilik arz eden ekonomik bunalım, enflasyon ve yoksullaşma vergi gelirlerin tahsilatını güçleştirmiştir. Geçim derdine düşen vatandaşın vergisini ödeyemez hale gelmesi sonucu faaliyet raporunda da görüleceği gibi, belediye gelirleri içinde tahakkuk/tahsilat oranı %72,44 ile en düşük olan gelir kelemi, vergi gelirleri olmuş, bunun sonucu olarak da takipteki alacaklar  200 milyon TL’sına ulaşmıştır. 

Ne yazık ki, merkezi idarenin sürekli çıkardığı ve yakında yine çıkacağı konuşulan vergi afları ile takipteki alacakların ödemesi çok uzun süreye yayılıp, bazı alacaklardan vazgeçildiği için belediye mali yapısına zarar verilmektedir. Sürekli çıkan vergi aflarının bir sonucu da, af çıkacağı beklentisi olan bazı vatandaşların, zamanında ödeme yapmakta isteksiz davranmasıdır. 

Merkezi idarenin mevzuatta sürekli yaptığı değişiklikler belediyenin planlamasını ve çalışmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin ancak savaş veya seferberlik halleri için normal görülebilecek nitelikteki Tasarruf Genelgesi ile belediyenin hizmet binası yapması, hizmet aracı alması hatta kreş açması gibi hizmetler dahi yasaklanmıştır.

Merkezi idarenin, karar alma süreçlerinde yerel yönetimleri yok sayarak hareket etmesi, şehircilik ilkelerine aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Örneğin, TOKİ eliyle yapılan alanlarda, Organize Sanayi alanlarının belirlenmesinde hatta bazı işletmelere turizm ruhsatı verilmesinde dahi keyfi davranmaktadır. Oysa, şehrin imarı ve her türlü ruhsat işleri, o beldenin oyu ile seçilmiş yerel yönetimlere ait olması gerekir.     
 
Özetle; Vatandaşın refah ve mutluluğunu esas alan, çevreye ve tüm canlılara duyarlı, mağdurları ve dezavantajlıları destekleyen, insanın her alanda gelişmesine katkı veren, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşaması için gayret gösteren, kültürel ve tarihi mirası koruyan, kaynaklarını verimli kullanan, hedeflerini gerçekçi belirleyip, faaliyetleri belirlediği hedefler doğrultusunda en optimum kaynakla gerçekleştiren çalışmaların yer aldığı Faaliyet Raporuna Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak evet oyu vereceğimizi ifade ediyorum.

Tüm içeriği itibarıyla ilgili mevzuatına uygun olarak hazırlanan rapor için, sayın başkanımız Ahmet Ataç başta olmak üzere raporun hazırlanmasına katkı sunan, meclis üyelerimize, başkan yardımcılarımıza, müdürlerimize ve personelimize grubumuz adına teşekkür ederim.”