Alpagut-Atalan'da Madene Hayır Platformu adına açıklamayı seslendiren Ebru Oktay şu ifadeleri kullandı:

"Bilindiği üzere, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş., Tepebaşı ilçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi ilçesi Alpagut Mahallesi mevkisinde siyanürlü altın ve gümüş madeni açmak için harekete geçti.

1 Temmuz 2024'te şirket, ÇED için Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'ne başvurdu ve başvuru, teslim edildikten 5 gün sonra uygun bulunup Bakanlığın sisteminden duyuruldu. Halkın Bilgilendirilme Toplantısı tarihi olarak da 15 Ağustos 2024 tarihi belirlendi.

Bu haberin ardından hızla hareket eden Eskişehir'in 30'a yakın kuruluşu bir araya gelerek Alpagut Atalan Madene Hayır Platformu'nu kurduk. Çünkü daha önce Türkiye'nin çeşitli yerlerinde açılan madenlerde gördüğümüz gibi, bu altın madeninde de siyanürlü yığın liç yöntemi uygulanacak. İç Anadolu'nun Çukurova'sı olarak anılan, dört mevsim narenciye dahil çok çeşitli sebze ve meyvenin yetiştiği bu bölgeyi çevresel olarak büyük bir yıkıma uğratacak; ağaçlarımızın kesilmesinden tarım arazilerinin yok olmasına, doğal-yaban hayatın yitimine, su kaynaklarının kurumasına, binaların hasar görmesine ve sonuçta sağlığımızın bozulmasına kadar acımasız, yıkıcı bir sona gidilecektir. Ülkemizde daha önce yapılmış olan maden çalışmalarının hem yapıldıkları bölgeler hem de çalışanları açısından yarattığı sonuçlar ortadadır.

Alpagut Atalan Madene Hayır Platformu olarak bu yıkımı ve yağmayı durdurmak için 30 Temmuz 2024'ten beri çeşitli etkinliklerimizle mücadeleyi sürdürüyoruz. İlk etapta madenden etkilenecek bölgelere gidip burada yaşayan, üretim yapan yurttaşlarımızla konuştuk; kurduğumuz teknik ekiple olası tehlikeleri anlattık. Şehrimizde, yöre halkının da katılımıyla protesto yürüyüşü yaptık; şehrin çeşitli yerlerinde, Esentepe ve Yeşiltepe mahallelerinde imza kampanyası stantları kurduk. Bölge halkının madene bakışını yansıtan bir belgesel çalışmamız oldu. Yerel televizyonumuz ESTV'de programlar yaptık. Kurulan birçok pazarda olası tehlikeleri anlatan bildirilerimizi dağıttık, vatandaşların sorularını yanıtladık. ÇED toplantısında kalabalık bir şekilde yöre halkının yanında olduk. Ne yazık ki toplantı öncesi, toplantı süreci ve sonrasında usulen tarafsız bir konumda olması gereken Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, katılımcılara ve Alpagut halkına karşı sarf ettiği sözler ve aldığı kararlarla toplantı sürecini engelledi. Toplantı bitiminde vatandaşlar ve avukatların hazırladığı usul ve esasa ilişkin itiraz dilekçelerini de almadan, usule aykırı bir şekilde toplantıyı sonlandırdı ve halkın bilgilendirilme toplantısına halkın katılımı engellenmiş oldu. Platform bileşenleri olarak kendisiyle ilgili bir suç duyurusunda da bulunduk.

Tüm bu çalışma sürecinin etkili olabilmesi için 5 Ağustos 2024'ten beri çeşitli noktalarda yürütmüş olduğumuz imza stantlarından topladığımız 8000 imzanın bir kısmını usul gereği valiliğe yine bir basın açıklamasıyla teslim etmiştik. Bugün burada, 4000'in üzerinde sayıdaki ÇED başvurusu sonlandırma talepli bireysel itiraz dilekçelerimizi "madeni istemiyoruz" diyerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne teslim edeceğiz.

Bizler, bu topraklarda rant uğruna yaratılan yıkımın mağdurları olarak; yaşamımızı, ormanlarımızı, suyumuzu, havamızı, doğal hayatı şirketlerin dizginsiz kar hırsına teslim etmeyeceğiz. Platform olarak bu projeye karşıyız, tüm halkımızı bu projeye karşı çıkmaya ve bu süreçte dayanışmaya çağırıyoruz.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nü de bir kamu kuruluşu olarak bölge halkının taleplerini dikkate almaya, şirketin değil, doğanın ve toplumun yanında olmaya çağırıyoruz.

Kentimiz, yaşam alanlarımız holdinglerin babasının malı değildir.

Mücadeleye devam edeceğiz. Siyanürlü altın madenini durduracağız."