Eskişehir’de konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Aliye Mine Coşkun şu ifadeleri kullandı;
“Bizler, hekimler olarak bir and içerek yola çıktık. Ve bizim tarihimiz, bu ülkenin tarihidir. Her zaman ettiğimiz yeminin, giydiğimiz önlüğün gücüyle hareket ettik. Bu ülkenin sorunlarına asla duyarsız kalamadık. Önce beyaz eylemler yaptık.
Sonra çok ses, tek yürek dedik. "Emek bizim, söz bizim!" diyerek mücadelemizi sürdürdük. Ve bugün, arkadaşlarımız beyaz yürüyüşü başlattı. İstanbul’dan yola çıktılar. 3 gündür, 4 gündür yollardalar ve bugün Eskişehir’e geldiler. Yarın da Ankara’da bir forum düzenleyerek bu yürüyüşü tamamlayacağız.
Ülke bir yangın yeri. Sağlık sistemi de bir yangın yeri. Nereye elinizi atsanız çöküyor. Bir yeri toparlamaya çalışıyorsunuz, diğer taraf çöküyor. Bir sorunu çözmeye çalışırken, başka bir yerde kriz çıkıyor. Bu sistem artık işlemiyor. Ülkede büyük bir yoksulluk var. Ve bir de emekli hekim yoksulluğu var.
Ne yazık ki birçok emekli hekim, emekli olduktan sonra bile çalışmak zorunda kalıyor. Büyük bir kısmı açlık sınırında maaş alıyor. Durumu daha iyi olanlar bile ancak yoksulluk sınırında maaş alabiliyor. Bu kabul edilemez! Ülkemiz bir şiddet sarmalında! Hekime şiddet, İnsana şiddet, Kadına şiddet, Çocuğa şiddet, Hayvana şiddet... Bu şiddet sarmalını kırmak zorundayız! Ve bu sorunları çözmeden, sağlıklı bir toplumdan söz edemeyiz.
Aile hekimleri eziyet yönetmelikleriyle boğuşuyor. Muayenehane hekimleri sürekli değişen yönetmeliklerin altında eziliyor. Kamuda çalışanlar, beş dakikada bir muayene yapmaya zorlanıyor. Ve bizler de beş dakikada sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bu hepimiz için bir eziyet! Hiçbirimiz bunu hak etmiyoruz. Palyatif, geçici çözümlerle bu sistem düzelemez. Oraya bir kova su dökerek, buraya bir kova su dökerek yangını söndüremezsiniz.
Bu sistemin köklü bir değişime ihtiyacı var. Ve biz diyoruz ki: Başka bir sağlık sistemi mümkün. Hepimiz, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz sağlık hizmetine layığız. Ve hep birlikte bu sisteme ulaşacağız.”