Kanal 26’da konuşan Türkiye Futbol Antrenörler Derneği (TÜFAD) Eskişehir Şubesi Başkanı Ahmet Bingöl şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehirspor en büyük rakibini yendi. Kendisine rakip olacak olan Manavgat Belediyespor’u saha içinde 30 bin taraftarla birlikte mağlup etti. Şehirde bir hava oluşmaya başladı, herkes inanmaya başladı. İnsanlar daha özgüvenli hareket ediyor, bayraklar asılıyor, görüşmeler yapılıyor, işler daha kolay ilerliyor. Ancak galibiyetten sonra hocanın yapması gereken şey, bir kanala çıkarak Eskişehirspor’un şampiyonluk reçetesini açıklamaktı. Eleştirilere galibiyet sonrası cevap vermeye kalkarsanız ayağa takılırsın. Takıldı da zaten.
Hocam, sizin işiniz takımın eksiklerini gidermek. Eleştirileri dikkate alıp, belden aşağı vurmadan ilerlemeniz gerekiyor. Eskişehirspor’a yıllarca hizmet etmiş insanları eleştirmek yerine, onları dinlemelisiniz. Bu şehirde, geçmişte Rıza Çalımbay, Bülent Uygun, Ersun Yanal, Mustafa Denizli, Samet Aybaba gibi isimleri bile eleştirdik. Sizi neden eleştirmeyelim? Başarılıysanız övülürsünüz, başarısızsanız eleştirilirsiniz. Bu kadar basit. Futbolun fıtratında bunlar var.
Manavgat Belediyespor maçından sonra kim size ne dedi? Tebrik etti ve başarılar diledi. Ama siz geçmişte sizi eleştirenlere galibiyetten sonra saldırmaya başladınız. Takımdaki eksikleri konuşmalısınız. Bu takım yeni kuruldu, saygı duyuyoruz. Yeni bir takım kurup liderle aynı pozisyona gelmek önemli. Ama eksiklerden bahsetmek, 4-5 nokta transfer gerektiğini söylemek sizin işiniz. Yönetim her istediğinizi yapıyor. Ancak hocanın yanlış konuşmaları şehirdeki havayı dağıttı.
Hocanın konuşmasının sonrasında Konya Akşehirspor maçında alınan mağlubiyetle birlikte kulüp başkanı Ulaş Entok bir programa katıldı. Söylediği birçok şeyin kişiliğine ve karakterine güveniyorum, bunda bir sıkıntı yok. Ancak canlı yayında bazen insanlar düşünmediklerini söyleyebiliyor. Eskişehir’de bu takımı çalıştıracak bir ton antrenör var. “Burada antrenör yok” demek doğru bir yaklaşım değil. Bu takımı düşürenler Eskişehirli teknik direktörler değil. Eskişehirspor’a sahip çıktıklarını iddia eden, “Benim çocuğum, benim takımım” diyen ama aslında kulüp üzerinden çıkar sağlayan kişilerdir.
Bugüne kadar 70’ten fazla transfer yapılmış, ama akılda kalan sadece üç oyuncu var. Bu, transferlerin başarısızlığını gösteriyor. Yeniden bir takım kuruyorsunuz ve başarıyı elde ediyorsunuz. Ama hocanın bundan bahsetmesi lazım. Eksiklerden, yeni transferlerden, oyunun gelişmesinden konuşması gerekiyor. Mevcut durumda oyuna göre sistem değil, oyunculara göre sistem belirleniyor. Hocanın da dediği gibi, orta sahada top yapacak, geçiş oyununu oynayabilecek oyuncular eksik. Ama bu eksiklikler yerine, galibiyet sonrası eleştirilere saldırıyorsunuz.
Eskişehir başka yerlere benzemez. Bu şehir karda, kışta 30 bin kişiyi stadyuma toplar. Ama bu şehirde sorumluluk yüklenmenin bir mantığı da yok. Şampiyonluk sizin boynunuzun borcu değil. İşinizi yaparsınız, başarılı olursunuz, desteklenirsiniz. Başarısız olursanız da yerinizi başka birine bırakırsınız. Bu kadar basit. Ancak hocanın gereksiz çıkışları şehirdeki birliği ve beraberliği bozdu. Bu mağlubiyet sonrası hem yönetimin hem de başkanın gardı düştü. Başkan Ulaş Entok da katıldığı canlı yayında gergindi.
Bu ligden çıkmak için basit adımlar atılmalı. Manavgat’tan 3 oyuncu, başka bir yerden iki oyuncu alırsınız. Gereken ödemeleri yapar, eksikleri tamamlarsınız ve bu ligden çıkarsınız. Bu kadar basit. Takımda eksiği gördün mü abi? Gördün değil mi? Bana onu anlat. Şunu söylemeye çalışıyorum: Bursaspor’daki birlik ve beraberlik dikkat çekici. 1 milyar 700 milyon lira olan borç şu an 900 milyona düşürülmüş. Üstelik üçüncü ligde olmalarına rağmen transfer tahtaları açık ve kapatılmamak üzere açık tutulmuş. Bu bir sözden ileri geliyor. Ama bizde durum öyle mi? Bizim 3 milletvekilimiz bile yan yana gelmiyor, siyasiler bir araya gelmiyor. Gelmiyor. Açık bir şekilde birlik ve beraberlik yok.
Bizim efsane futbolcularımızı da eleştirmiyorum ama bazı konularda eksikleri olduğunu düşünüyorum. Onların açamayacağı kapı yok ama belki zamanla bazıları küstürüldü, bıktırıldı. Eskişehirspor’a yeterince yakın durmadılar, onlar da biraz kendilerini geriye çekti. Ama bu insanlar çok kıymetli. Bursa’da Eskişehirspor’un efsanelerini konuşuyor. Herkes onların sağlıklarını, ne yaptıklarını, nasıl olduklarını soruyor. Gerçekten hepsini çok iyi tanıyorlar ve Eskişehirspor’un bu durumda olmasından dolayı çok üzgünler.
Bursaspor bizim ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuz.. Bu yüzden bir an önce şapkayı önümüze koymamız gerekiyor. O şunu dedi, bu bunu yaptı diyerek vakit kaybetmek yerine, sahada işimize odaklanmalıyız. Önümüzde bir maç var, o maçı da kazanmalı ve devreye en az puan farkıyla girmeliyiz. Eksik olan yerlere transfer yapıp ikinci yarıya en iyi şekilde hazırlanmalıyız.
Hocam, sen de kendi işine odaklan. İnsanlar yorum yapabilir, bu normal. Ama sen çıkıp insanları bölüştürüyorsun, tartışmalar yaratıyorsun. Bu senin işin değil. Senin işin, sahada sonuç almak. Eksik yerlere transfer yaparsın, takımı geliştirirsin. Şu an yeni bir takım var, eksikler olabilir. Devre arasında bunları tamamlamak senin işin. Bu tartışmalar yerine sahada başarıya odaklanırsak, Eskişehirspor’u hak ettiği yere gelebilir.”