29 Ekim Kadınları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sibel Erenoğlu şu ifadeleri kullandı;
İslam Tarihçisi Doç. Dr. Bahriye Üçok, ülkemizde tırmandırılmaya çalışılan gericiliğe karşı mücadele eden bir yiğit aydınlanma savaşçısıydı. Kör karanlığa karşı bilimin ışığını kararlılıkla yükselten Üçok, bu mücadelesinin bedelini canıyla ödedi.
Türkiye’nin ilk kadın ilahiyatçısıydı. İslam tarihi ve İslam’da kadınların yeri üzerine araştırmalar yaptı. Bu araştırmalar, onu laikliğin kararlı bir savunucusu haline getirdi. Bir kadın olarak siyasette de kendini var eden Üçok, yaşamı boyunca halkın çıkarları için mücadele etti.
Üçok, 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen bombalı bir paketle katledildi. Kızı Kumru Üçok’un gözleri önünde işlenen bu cinayetin üzerinden otuz dört yıl geçti. Diğer aydın cinayetlerinde olduğu gibi, eylemi gerçekleştiren bazı kişiler yargı önüne çıkarıldı. Ancak arkalarındaki örgütler ya da güçler tespit edilemedi. Bu nedenle ülkemizde aydın cinayetlerini toplu katliamlar izledi. Ne yazık ki bu katliamların sorumluları da bulunamadı. Cezasızlık olgusu, karanlık güçleri daha da cesaretlendirdi. Gericilik giderek güç kazandı. Bilim, yerini hurafelere bıraktı. Sorgulamayan, hak aramayan, boyun eğen bir nesil yaratılmaya çalışıldı.
Peki, şimdi ne yapmalıyız? Bu sorunun yanıtını Bahriye Üçok’un bize bıraktığı anılarda buluyoruz: Üçok, “Benim yaşamım mücadele” diyordu. Biz de özellikle kadınlar olarak, mücadele kararlılığı içinde olacağız. O, eserlerinde ve konuşmalarında, irticanın ortaçağ kalıntısı olduğunu belirtiyor ve kadınların hak mücadelesinin aynı zamanda laiklik mücadelesi olması gerektiğini ifade ediyordu. Biz, laiklik mücadelesinin önemine bütün kalbimizle inanıyoruz. “Siyasal, toplumsal, hukuksal, ekonomik, düşünsel ve bilimsel kurumların, ilişkilerin ve etkinliklerin dinsel ideolojiden arındırılması” demek olan laikliği savunmanın ve gerçekleştirmenin, kendi yaşamımızı korumak olduğunu biliyoruz. Ve yine Üçok’un dediği gibi, bunları başarmanın tek yolunun “birlik” olduğuna inanıyoruz. 29 Ekim Kadınları olarak, her yıl olduğu gibi bugün de anıtının başında laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet’in tüm kazanımlarına sahip çıkmaya ve onları çağın gereklerine uygun olarak ileri taşımaya devam edeceğimize söz veriyoruz.